2 yılda 1 milyon kişi
işsiz kaldı
Devrimci İşçi Sendikaları
Konfederasyonu'nun Araştırma Dairesi (DİSK-AR), Türkiye
İstatistik Kurumu verilerinden yola çıkarak işsizlik sorununu
çeşitli yönleriyle ele alan bir rapor hazırladı.
Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı'nda işsizliğin yüzde
10'luk kısmının yapısal bir olgu olarak kabul edilmesini eleştiren
raporda "İşsizlik gibi can yakıcı bir sorun karşısında bir
kişinin bile işsiz kalmaya devam etmesi 'yapısal' bahanesi ile
kabullenilemez. Dolayısı ile herkese insan onuruna yaraşır iş sağlamak
hükümetler için temel bir sorumluluk olmak
durumundadır" denildi.
Raporda, yüzde 13,7 olan Türkiye'deki işsizlik oranının,
iflasın eşiğinde olduğu ilan edilen ve Türkiye'nin yardım eli
uzatmayı teklif ettiği Yunanistan'ın yüzde 11,7 olan işsizlik
oranından yüksek olmasına dikkat çekildi.
Güvencesiz çalışma arttı
2008'de yaklaşık 2,5 milyon olan işsiz sayısının son verilere
göre 3,5 milyon civarında olduğu ifade edilen raporda, işsiz
sayısının 2 yılda yüzde 35 arttığı kaydedildi. Şubat, Mart,
Nisan 2010 dönemini (Mart dönemi) kapsayan Hanehalkı
İşgücü Anketi sonuçlarına göre, işsizlik oranının
geçen yılın aynı dönemine göre 2,1 puanlık
düşüşle yüzde 13,7 düzeyinde bulunduğu anımsatılan
raporda, buna karşın güvencesiz çalışmanın arttığına
dikkat çekildi. Raporda, şu ifadelere yer verildi: "İşsizlik
rakamları düşerken güvencesiz çalışanlar ve eksik
istihdam edilenlerin sayısı artıyor. Yani istihdamdaki artış, işin
nitelik ve süre açısından yetersizliğine işaret ediyor.
Herkese insan onuruna yaraşır bir iş talebi dikkate alındığında,
krizden güvencesiz ve geçici işlerle çıkmanın
çözüm olmadığı görülecektir. Geçici bir
işte çalışanların sayısı mart dönemi için
2009'da 1 milyon 35 bin iken, 2010'da 1 milyon 255 bin
düzeyine ulaştı. Güvencesiz çalışan ve geleceğinden
endişeli olanların sayısı geçen yıla göre 220 bin
arttı."
İşsizlikte geçici işçiler başta
Resmi rakamlara göre işsiz kalanlar arasında ilk sırada
güvencesiz çalışan geçici işçilerin geldiği
belirtilen raporda "Geçici işte çalışan her bir
işçiye karşın, geçici bir işte çalıştığı ve iş
sona erdiği için işsiz kalan bir işçinin olması
güvencesizliğin işsizliğe nasıl bir boyut kattığının somut
ifadesidir" denildi. Her 10 kişiden sadece 1'i geçici bir
işte çalıştığı halde, işsizlerin yüzde 31'ini
geçici işlerde çalıştığı için işsiz kalanların
oluşturduğu ifade edilen raporda "Bu halde olanların sayısı 1
milyon 83 bindir" denildi.
İşsizler arasında işten çıkarılanlar yüzde 19 ile ikinci
sıradayken, kendi isteğiyle işten ayrılanlar yüzde 15,7'lik
bir yer tutuyor.
Eksik istihdam rakamlarında da artış yaşandığı ifade edilen raporda,
esas işinde ve diğer işinde/işlerinde haftada toplam 40 saatten daha az
çalışan ve 1 saat çalışmış olsa bile istihdamda
sayılanlarla, aynı nedenlerle istihdamda görünen ancak iş
arayanların sayısında 154 bin yükselme olduğu belirtildi.
Kronik işsizlik aileler için bir kabus
1 yıldan fazladır işsiz olanların sayısında artış yaşandığı
kaydedilen raporda, "İş bulamamanın kronik bir hale gelmesinin
yaratacağı etkiler düşünüldüğünde, bu durum
aileler açısından büyük bir kabusa
dönüşüyor. Geçtiğimiz yıl 820 bin olan kronik
işsizlere bu yıl, kriz döneminde işsiz kalmış 124 bin kişi daha
katıldı. Kronik işsizlerin sayısı 820 binden 944 bine ulaştı. Toplam
işsizler arasında kronik işsizlerin oranı yüzde 21'den
yüzde 28'e çıktı" denildi.
Çalışma saatleri düşürülsün!
İşsizliğe çözüm olarak kıdem tazminatlarının
kaldırılması, esnek çalışma, kamu emekçilerinin iş
güvencesinin kaldırılması, geçici çalışmanın
yaygınlaşması, kiralık işçilik uygulamalarının
gösterilmesine karşılık DİSK'in işsizlikle mücadelede
tek ve somut bir önerisinin çalışma sürelerinin aşağı
çekilmesi olduğu vurgulanan raporda şöyle denildi:
"AB ülkelerinde haftalık 35-40 saat arası olan çalışma
süreleri ülkemizde resmi olarak 45, fiili uygulamada 50 saatin
üzerine çıkmaktadır. Çalışma süreleri
düşürülürse bunun istihdama nasıl olumlu
yansıyacağını göreceğiz. Ayrıca hükümet kayıt dışı
ile mücadeleyi bu sistemden nemalanan işverenlerle çözmeye
kalkarsa sonuç alamaz. Bu anlamda kayıt dışı ile mücadele de
sendikalara yetki verilmelidir. Bunun dışında işsizliğin
çözümü; herkese iş güvencesinin ayrımsız bir
şekilde uygulanması, sendikal hak ve özgürlüklerin
güvence altına alınması, kamu girişimciliğinin ve hizmetlerinin
istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınması, Türkiye'nin
atıl iş gücü kapasitesinin üretici bir faaliyet
içerisinde harekete geçirilmesi ile
mümkündür."
Kaynak: href="http://haber.sol.org.tr/sonuncu-kavga/2-yilda-1-milyon-kisi-issiz-kaldi-haberi-29902">sol.org
/>
21 Haziran 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder