23 Haziran 2010 Çarşamba

Taşlanan Kot Değil, Düşlerini Kurduğumuz Geleceğimizdir.!

Taşlanan Kot Değil,
Düşlerini Kurduğumuz Geleceğimizdir.!

Kot kumlama işlemi
sonucu silikozis hastalığına yakalanan işçiler; 2008 yılında
işçiler, doktorlar, avukatlar, sanatçılar, sendika ve siyasi
parti temsilcileri ve gönüllülerden oluşan 'Kot Kumlama
İşçileri Dayanışma Komitesi'ni kurdular. Bu Komite, iki
yıldır hasta işçilerle yaşamını yitirenlerin ailelerinin
hakları için çaba sarf ediyor. Kot Kumlama İşçileri
Dayanışma Komitesi öncülüğünde
yürütülen mücadele sonuç verdi ve Sağlık
Bakanlığı kot kumlama işini yasakladı. Ayrıca silikozis hastası
işçilerin sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması
için Bakanlar Kurulu kararı çıkarıldı. İşçilerin
olumsuz koşullarda çalışmasına göz yuman kamu
görevlileri hakkında şikayetler sonucu ceza davaları açıldı.
Bütün bunlar belki çok şey değil ama
küçükte olsa kısa süreli örgütlü
mücadelenin sonuçları ve önemsemek gerekiyor.

İşçiler sorunlarını başkent Ankara'ya taşıdılar şimdi
de. 22 Haziran Salı sabahı aileleriyle birlikte Abdi İpekçi
Parkı'na yerleşen işçiler,  üç gün
boyunca hem oturma eylemi yapacak hem de TBMM'de grubu olan partilerle
görüşerek taleplerini iletecekler. Bu talepleri içinde en
önemlisi, tüm silikozis hastalarının sosyal güvence altına
alınması ve kendilerine maluliyet aylığı bağlanması da var.

Bir saat öncesine kadar yağmurlu olan hava dağılmış ve
işçilerin yüzü gülmüştü. Öğle
saatlerinde gerçekleştirecekleri basın açıklaması
sırasında yağsa da dert değildi. Çünkü Ankara Tabip
Odası onlara yağmur ve aşırı sıcaklardan korunmaları için
branda yaptırmıştı.

Saat: 11:00'de yerleştikleri Abdi İpekçi Parkı'nda
basın açıklaması yapan işçiler ve onlar için
dayanışma ziyaretinde bulunanlar, basına Kot taşlama işçilerinin
kaderlerinin silikozise mahkum olmadığını anlatmaya çalıştılar.
"Artık ölmek istemiyoruz" diyen işçilerle
dayanışmak için Ankara da bulunan demokrasi güçlerinin
yanı sıra, İzmir'den bir grup TEKEL işçisi de gelmişti.
/>

Türkiye'nin tekstil sektöründe ölümcül
silikozis hastalığı görülen ilk ülke olduğunu
söyleyerek konuşmasına başlayan Komitenin sözcüsü
Prof. Dr. Zeki KILIÇASLAN,  şimdiye dek silikozis hastalığına
yakalanan 600 işçi tespit ettiklerini, ancak kontrolden geçen
ortalama her iki kot işçisinden birine silikozis teşhisi
konulduğunu ve bugüne kadar yaklaşık 10 bin kişinin bu sektörde
çalıştığı düşünülürse, henüz teşhis
konmamış beş bine yakın kişinin daha bu hastalığın pençesinde
olduğunu tahmin ettiklerini söyledi.

Komite olarak verdikleri mücadeleler sonucunda bazı kazanımlar elde
ettiklerini belirten KILIÇASLAN, sorunun çözümü
için ciddi adımların atılması gerektiğini belirtti.
KILIÇASLAN sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hastaların sosyal güvenceleri yok. Hastalar sosyal
güvenceye hak kazanabilmek için dava açması gerekiyor. O
davayı kazanabilmek için de kayıtdışı çalıştıkları
taşeron firmaları bulmak, orada çalıştıklarını bir
biçimde kanıtlamak zorundalar.'

KILIÇASLAN, taleplerinin ne olduğu konusunda ise şunları
söyledi:

► Tüm silikozis hastalarının hastalıkları oranında sosyal
güvenlik haklarından yararlanmaları sağlanmalıdır,
► İşçilerin zararlarının tespiti ve karşılanması için
ilgili bakanlık, sektördeki meslek örgütleri ve sendikaların
temsiliyetiyle özel/yetkili bir komisyon kurulmalıdır,
► Bu sektörde çalışmış işçilerin göğüs
hastalıkları hastanelerine başvurmaları için ilgili bakanlık
ülke çapında bir kampanya başlatmalıdır,
► Silikanın bütün sektörlerde kullanımı
yasaklanmalıdır,
► Silikozis hastaları mahkeme giderlerinden muaf tutulmalı, ilgili
bakanlık konuyla ilgili genelge yayınlamalıdır,
► Siyasal iktidar hakkında şikâyet olan kamu denetleyicilerini
korumamalı, soruşturma açılmasına ve yargılanmasına izin
vermelidir.

DİSK üyesi Sosyal - İş Genel Başkanı Metin EBETÜRK, yaşanan
sorunun temel nedeninin kapitalizm olduğunu belirterek, 'Nasıl
sendika hakkımızı savunuyorsak sağlık ve sosyal güvenlik hakkını
da savunuyoruz' dedi.

Basın açıklamasında CHP İstanbul Milletvekili Çetin SOYSAL,
TTB 2. Başkanı Feride BİLGEHAN, SES Genel Sekreteri Kemal YILMAZ,
Yeşiller Partisi'nden Yasemin GÖKSU, DİSK Üyesi Devrimci
Sağlık – İş Bölge Temsilcisi Sevinç HOCAOĞLU, KESK
Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fikret ASLAN,
Türk Toraks Derneği Başkanı, İzmir'den gelen Tekel
İşçileri Temsilcisi, işten atıldığı TUBİTAK önünde
işe geri dönme mücadelesi veren Aynur ÇAMALAN'da
yaptıkları konuşmalarla silikozis işçileriyle dayanışmalarını
dile getirdiler.

Basın açıklamasına Genel kurulunu yeni tamamlayan
TÜMTİS'in Genel Başkanı Nurettin KILIÇDOĞAN ve
Yönetim Kurulu Üyeleri, Petrol – İş Ankara Şube Başkanı
Mustafa ÖZGEN ve Şube Yönetim Kurulu üyeleriyle, pek
çok siyasal örgüt temsilcisi de katılarak
dayanışmalarını sundular.

Basın açıklamasının hemen devamında oluşturulan ilk heyet, vakit
kaybetmeden TBMM'ne gönderildi.

Kaynak: ekolojistler.org
23 Haziran 2010

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder