Kurbağalıdere'de
ölüm
15 yıldır alıştığımız klasik manzaralar yine
gerçekleşti. Yağmur yağıyor ve yine İstanbul sele teslim oluyor.
Ertesi günkü gazetelerin yazacakları başlık belli.
Bir örnek: Aksaray'da, Yusufpaşa'daki üst geçit...
Geçidin üzerinde bileklere dek su. Yağmur süzgeçleri
dudak dudağa mil ile dolu.
Geçidin üzerinde bileklere dek su. Yağmur süzgeçleri
dudak dudağa mil ile dolu.
Aşağıda yine tüm mazgallar dudak dudağa dolu. Hiçbir
zaman temizlenmiyorlar. Bunlar temizlense bile altyapıda 15 yıldır
çivi çakılmadı.
zaman temizlenmiyorlar. Bunlar temizlense bile altyapıda 15 yıldır
çivi çakılmadı.
Binalar çoğalıyor, binaların kat sayıları
artıyor, herkes aynı büze yağmur giderini veriyor. Hatta kimileri
yağmur ve pissu kanallarını aynı rogara veriyor.
Toprak altında kırılan büzlere belediye hiç bakmıyor bile.
artıyor, herkes aynı büze yağmur giderini veriyor. Hatta kimileri
yağmur ve pissu kanallarını aynı rogara veriyor.
Toprak altında kırılan büzlere belediye hiç bakmıyor bile.
Ara sokaklar,
caddeler, anayollar oyuklar, çukurlar, çökmeler ve
terazisizlik nedeniyle göle dönmüş. Araçlar zor
ilerliyor. Bazı araçlar yayaları baştan aşağıya yıkıyorlar.
/>
caddeler, anayollar oyuklar, çukurlar, çökmeler ve
terazisizlik nedeniyle göle dönmüş. Araçlar zor
ilerliyor. Bazı araçlar yayaları baştan aşağıya yıkıyorlar.
/>
En hazini de Kurbağalıdere'de
iş güvenliği olmadan ölen işçi. Çalışırken
dere sularına düştü ve kaybolup gitti. 500 TL ile
çalışan bir emekçi böylece öldü gitti.
500 TL ile insan çalıştıran bir sistem... Altyapıya kuruş
harcanmıyor. Kış geçişi ya da ilkbaharda mazgallar asla
temizlenmiyor. Ancak Metrobüsün durakları, üst
geçitleri ve korkulukları tamamen paslanmazdan yapılmış durumda.
Çelişkiye bakın. İnsanlık dışı ücret ve en temel
hizmetlere bütçe yok ancak paslanmaz korkuluklar...
İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder