'İslami Yardım Vakfı'nın
Gazze Seferi!...
Fotoğraf: İHH Genel Başkanı Bülent
Yıldırım ve Hamas lideri İsmail Haniye
İsrail, her zamanki İsrail; 14 Mayıs 1948'de David Ben Gurion
başkanlığında Tel Aviv'de toplanan Yahudi Milli Konseyi'nin
İsrail Devleti'nin kuruluşunu ilan etmesinden bu yana Filistin
halkına karşı sayısız katliam gerçekleştiren, biteviye şiddet
üreten, terörist bir devlet...
Başta Amerika olmak üzere Batılı dostlarının açık
desteğiyle şımartılmış olan, bu yüzden de uluslararası tepkileri
hiçbir biçimde ciddiye almayan İsrail, 31 Mayıs 2010'da
Akdeniz'de, uluslararası sularda yeni bir eylem
gerçekleştirdi; İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım
Vakfı'nın "Rotamız Filistin Yükümüz İnsani
Yardım" sloganıyla örgütlediği altı gemilik uluslararası
Gazze'ye yardım konvoyuna operasyon düzenledi. Konvoyun en
büyük gemilerinden biri olan Mavi Marmara'yı öncelikli
hedef haline getiren İsrail'in bu saldırısında
Türkiye'den giden 9 kişi öldü, onlarca yaralı var.
AKP iktidarı bu olayı çok iyi değerlendirdi; Latin Amerika
gezisini yarıda kesen Başvekil Erdoğan, İsrail'e karşı, bir
ülkeye savaş ilanında bulunmadan önce yapılabilecek sertlikte,
ajitatif bir konuşma yaptı. Erdoğan, fena halde gürledi ama
yağamadı; Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi geri
çağrıldı ve birkaç önemsiz 'faaliyet' iptal
edildi. Hepsi bu kadar!..
Ne var ki, kalabalıklara bu kadarı da yetti; Türkiye'nin pek
çok yerinde ellerindeki cihat bayraklarıyla gösteri yapanların
gözünde Başvekil Erdoğan, one minute şovu sonrasındaki gibi,
bir kez daha "Filistin dostu, İsrail düşmanı büyük
kahraman" mertebesine yükseltildi. Ve, "Ya Allah Bismillah,
Allahuekber" sloganlarıyla günlerdir sürdürülen
gösterilerle yaratılan 'İslami atmosferde', memleketin
bütün yakıcı meseleleri yok sayıldı.
Bu arada enteresan bir gelişme yaşandı. Fettullah Gülen,
Müslüman ahalinin ezberini bozan bir açıklama yaptı; Wall
Street Journal'a verdiği 'beyanatta', İsrail'in
iznini almadan Gazze'ye yardım götürmeyi yanlış
bulduğunu, İnsani Yardım Vakfı'nın organize ettiği 'Gazze
seferini' onaylamadığını açıkladı.
Diğer yandan AKP'nin Gazze'ye 'yardım'
organizasyonuna dahiliyeti biliniyor. Bir grup AKP'li vekilin bu
'seferden' son anda vazgeçirildikleri de biliniyor.
Bilinemeyen şey, "Bizim gösterdiğimiz adrese gelin, yardım
malzemelerini oradan istediğiniz yere ulaştıralım. Gazze limanına
gelmeyin, gelirseniz vururum!" diyen İsrail'in uyarılarına
rağmen sivil ve silahsız yüzlerce insanı 'Gazze seferine'
teşvik eden AKP'nin bu 'işten' nasıl bir yarar
umduğudur.
Bu konuda pek çok yorum yapıldı. Levent Sergin de, bana
mantıklı gelen bir yorum yapmış; "AKP, ulusalcıların
öngördükleri gibi, İsrail'in saldıracağını hesaba
katıp dinsel millici bir tepkiyi örgütlemek amacıyla,
kendisini hizaya getirmek isteyen güçlere hem içte
hem de dışta gözdağı vermek için bu hamleyi yapmış
olabilir."
'Gazze seferine' öncülük eden İnsani Yardım
Vakfı hakkında da bir çift söz etmek gerekiyor:
İnsani Yardım Vakfı, Türkiye merkezli uluslararası bir
teşkilattır; kapitalizmin ürettiği işsizliği, yoksulluğu,
aşağılanmayı ya da Kürdün kuşaklar boyunca kanayan yarasını
insani bir mesele saymayan, bu konularda hiçbir şey yapmayan, fakat
şeriat devleti projesiyle savaşa çıkan İslamcıların faaliyet
alanlarında oluşan mağduriyetlere 'islami bir hassasiyetle'
müdahale etmeyi 'vazife' sayan bir teşkilat.
Kurtuba adli İslamcı bir dergide yer alan, 14 Aralık 2007 tarihli bir
röportaj okudum. Röportaj, bu vakfın genel başkan yardımcısı
Murat Yılmaz adlı bir şahısla yapılmış. Röportajın bir
bölümü şöyle:
"Murat Bey, Türkiye ile İslam ülkeleri arasında sağlam
köprüler inşa eden İHH'yı yakından takip ediyoruz.
Kudüs'te, Beyrut'ta, Darfur'da, Lâl Mescidi
katliamından hemen sonra İslamabad'da, velhasıl; dünyanın
dört bir tarafında mağdurlara ilk yardım elini uzatan,
Müslüman kardeşlerimize yalnız olmadıkları mesajını her
fırsatta telkin eden İHH, biz Türkiyeli Müslümanların
günümüzde daraltılan ufuklarına yeni pencereler
açıyor. İHH'nın yıllar önce ilk olarak Bosna'da
başlattığı bu seferberliği, o günden bu güne kısaca
özetlemenizi istesek neler söylersiniz?
M. Y: İHH İnsani Yardım Vakfı öncelikle İslami sorumluluğumuzun
bizi mecbur ettiği bir oluşumdur. Balkanlarda Ortodoks ve Katolik denizleri
arasında sıkıştırılmış Müslüman bir halkın imdat
çığlıklarına cevap vermek, kardeşlerimizin sıkıntılarını
hafifletmek için kurulmuştur. (...) "
Röportajın bütünü okunduğunda, büyük
olasılıkla herkes, "İnsani Yardım Vakfı"nin, gerçekte
"İslami Yardım Vakfı" olduğunu teslim edecektir.
Sadık Varer www.enternasyonalle.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder