Tekebaşı'nda Halk
Direnişi
Rüzgar enerji pervanelerini Tekebaşı halkının
verimli arazilerini gasp etmeye gelen şirketler, yüzlerce özel
hareket askeri konvoyu eşliğinde Tekebaşı halkının topraklarını
işgale geldiler. Karşılarında topraklarını vermemek için her
şeyi göze alan bir halk direnişini gördüler…
Hatay ili Samandağ ilçesi Tekebaşı beldesi halkının
çiftçilik yaparak geçimini sağlamaya çalışır.
17 Haziran 2010 Perşembe sabahı iş makinları, askeri konvoy eşliğinde,
Tekebaşı topraklarını gasp etmeye geldi. Bunu duyan Tekebaşı halkı
genç yaşlı, kadın erkek ve cocuklarıyla sabah saat 05.00'te
beldenin girişinde, Asi nehri yolunda kayalardan ve araba lastiklerinden
barikat kurdu. Barikat önünde tekebaşı halkı gittikçe
kalabalıklaşarak topraklarını zenginlere peşkeş çekilmesine izin
vermeyeceklerini gösteriyordu. Barikata yaklaşan askeri konvoyun
görünmesi ile kocaman lastiklerden oluşan barikat ateşe verildi.
Barikat alevinin kızıllığında yıllarca toprakları için
alınteri döken Tekebaşı halkının öfkesi yansıyordu. Bunu
gören şirketlerin hamisi askeri konvoy barikattan beşyüzmetre
geride durmak zorunda kaldı. İş makinelarına Molotof atılması ve
barikat arkasında yolun enlemesine çivi yumakları ile dolu olduğu
görünce ve halkın ÇİFTÇİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ
sloganı ile başlayan sloganlarınında duyulması karşısında toprakları
gasp etmeye gelmiş halk düşmanları geri dönmek zorunda
kaldılar.
Halk düşmanını cıplak gözle görmüştü artık
geri dönen halk düşmanlarının arkasından halkın arasında
dilden dile yayılan: "Bu devlet halka düşman bit devletmiş
uyanık olmalıyız. Çünkü su uyur düşman uyumaz"
sözleri daha tazeyken; yaklaşık bir buçuk saat sonra askeri
konvoyun dağ yolunu kullanarak bu kez Tekebaşı beldesine arkadan giriş
yapmak için yaklaştığı haberi geldi.
15 binlik nüfusu bulunan beldenin birinci barikatında bulunan binlerce
insanın yarısı dağ yoluna akın etti. Beldenin ortasından dağ yoluna
gidilirken bütün esnafların kepenk kapattığı
görüldü. Esnaflar da direnişin en önünde yer aldı.
Askeri konvoy daha dağ yolunu aşamadan halk oraya ulaştı ve barikatı
kurup ateşe verdi. Barikat olduğunu dumanlardan öğrenen askeri konvoy
neye uğradığını şaşırdı. Artık barikatın her iki tarafında doğru
ile yanlış, yalan ile gerçek, haklı ile haksız vardı. Barikatın
ateşi tekrar askeri konvoya gözdağını vermişti.direniş sekizinci
saatini doldurmuştu direnişi duyan çevre köylerden insanlar
direnişe destek için dağa gelmişti. Yapılan görüşmeler
uzayınca halk suyunu da yemeğini de dağa taşıdı. Artık artık dağ
tarla yol her yer direnişti. DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ, HALKIZ
HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ, ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK sloganları
yayılıyordu dağda... Önce, saldırı sinyali veren özel hareket
timleri sonrasında, kitlesi binleri bulan mağdur edilmek istenen halk
direnişi karşısında acizleşti. Askeri konvoy, halk temsilcilerine,
şimdilik rüzgar santral çalışmaları yapmayacaklarını
karakolda beklemek istediklerini söylese de, halk temsilcileri halkın
buna izin vermeyeceğini karakola girilirse karakolda askeri konvoyun
güvenliğinin olamayacağını konvoy komutanına iletti. Ardından
bölgeye gelen il jandarma genel komutanı Vedat ÇOLAK halkın
direnişini görünce, halka, hiçbir yerde durmayacaklarını
söyledi ve sadece beldenin içinden geçmek için halk
temsilcilerinden güvenliklerinin sağlanmasını istedi. Dağ yolunun
geri dönmek için elverişli olmadığını değerlendiren halk
temsilcileri, topraklarını gasp etmeye gelen konvoyu, binlerin ablukası
altında, sloganlar ve zafer sarkılarıyla geldiği gibi topraklarından
defetti. Halk temsilcileri, toprak sahipleri ve Asi gazetesi
çalışanlarından oluşuyordu.
Kaynak: Halkinsesi.tv
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder