TMMOB GK'da Dağıtılan
Eski Bartın İKK Sekreteri Ayşe Sevtap Uzun'un Konuşma
Metni
TMMOB 40. Dönem Yönetim Kurulu tarafından
kapatılan Bartın İKK'nın eski sekreteri Ayşe Sevtap Uzun'un, TMMOB
delegesi olamaması nedeniyle yapamadığı konuşmasının
metnidir:
Merhaba Arkadaşlar,
Ben Ayşe Sevtap Uzun. Bartın'da 1991 yılında Ziraat
Mühendisleri Odasının temsilciliğini kuran ve yaklaşık 10 yıl
kadar bir süre bu görevi yürüten,yine 2 dönem TMMOB
İKK sekreterliği yapan ve tüm bunların yanında birçok sivil
toplum örgütünde yıllardır karınca kararınca demokrasi
mücadelesini yürütmeye çalışan bir
arkadaşınızım.
Burada dinleyeceğiniz hikaye benim ve Bartın'da her platformda
,her mücadele ortamında onurlu ve dik bir duruş sergileyen ve her ne
pahasına olursa olsun onurlarını ayaklar altına aldırmamış olan
Bartın'lı mühendislerin hikayesi.Ve yine benim ve
Bartın'daki Mühendis arkadaşlarımın bir kısım TMMOB
Yöneticisi tarafından onurumuzla nasıl
oynandığınınhikayesi..
Hikayemiz 2. Dönem TMMOB İKK sekreterliği yaptığım 2008 yılında
Bartın Amasra'da Hema adlı bir şirketin termik santral yapma
çalışmalarına başlaması üzerine, Bartın İKK olarak
başlattığımız mücadelemizi daha da güçlendirmek,bu
mücadeleyi ulusal boyuta taşımak amacı ile giriştiğimiz bir
çaba sonucu başladı.
Arkadaşlar…
Olayı anlamanız için önce hiç de hoş olmayan bu
hikayeyi dinlemek zorundasınız ne yazık ki…
2008 yılında Termik santrale karşı yürüttüğümüz
mücadeleyi güçlendirmek için TMMOB'ye yaptığımız
çağrı üzerine TMMOB Yönetim Kurulu bir karar
alarak,içinde 5 tane Genel Merkez Yöneticisinin de bulunduğu
12 kişiyi Bartın'a bir teknik gezi yapıp, bir termik santral
raporu hazırlamak üzere görevlendirdi.
Bu ekibin Bartın'a geldiği ilk gün protokol gezisi ve toplantı
ile değerlendirildikten sonra,2. gün Bartın'lı Mühendisler
ve yerel basınla birlikte teknik geziye başlandı.Ancak gezi başladığı
sıra santrali yapacak şirket yetkilileri tüm ekibi şirket genel
merkezine bilgi verecekleri gerekçesi ile davet etti.Bunun
üzerine TMMOB Genel Merkezince görevlendirilen ekibin
sözcüsü Maden Mühendisi İlker Ertem bu davete
katılmayı savunurken, biz Bartın'lı mühendisler bu
daveti reddedip,"bunun teknik bir gezi olduğunu o nedenle şirketin
genel merkezine gitmenin doğru olmayacağını, esas incelenmesi gereken
yerlerin su havzamızda ve yörede şirketin açmaya başladığı
kuyuların olması gerektiğini,ayrıca bu şirketle yerelde bir
mücadele yürüttüğümüz için şirketin
genel merkezinde görünmenin de bizler adına hoş bir tavır
olmayacağı gerekçesi ile "bu daveti reddettik.
Ancak bu daveti reddetmemizden ve geziye başladığımız andan yaklaşık
1,5 saat sonra Ankara'dan gelen arkadaşlar her ne oldu ise birdenbire
çok acil işleri olduğu gerekçesi ile Ankara'ya
dönmeleri gerektiğini söyleyerek ,bizim tüm
şaşkınlığımıza ve ısrarımıza rağmen büyük bir telaşla
yola çıktılar.Biz de arkadaşları şaşkınlıkla yolcu ettikten
sonra Bartın'lı Mühendisler olarak yanımızda ki yerel basın
mensupları ile birlikte gezimize yalnız devam edip,yaklaşık 4 saat sonra
geziyi bitirdik.Gezi bitince hep birlikte Amasra'ya yemek yemek
üzere gidince bir de ne görelim,sevgili arkadaşlar!...
Bizim TMMOB Genel Merkezi'nin teknik gezi ile görevlendirdiği ve
Ankara'ya acil dönmesi gerektiğini söyleyerek bizden 4 saat
önce ayrılan arkadaşlar , Amasra'da bir balık lokantasında
yemek yemekle meşgul.Bunu görünce biz de hemen yerel basına rezil
olmamak ve örgütümüzü her ne pahasına olursa olsun
lekelememek adına, yönümüzü Amasra'nın başka bir
köşesine çevirdik.Ama tüm çabamıza rağmen yerel
basındaki arkadaşlar da bu olaya ne yazık ki şahit oldular.Bu arada
Amasra'daki mühendis arkadaşlarla yaptığımız telefon
görüşmesi sonrası ekibin yemekten önce termik santrali
yapacak Hema şirketini de ziyaret ettiğini öğrendik.
Bir düşünün ki; İçinde Genel Merkez
yöneticilerinizin de bulunduğu bir ekip sizin yerel sorununuz
için ve sizin davetiniz üzere o yöreye gelip rapor
hazırlamak için görevlendiriliyor, TMMOB parası ile en iyi
otelde kalıyor,en iyi yerde yemek yiyor,ama gelme nedeni olan teknik geziyi
çok işi olması bahanesi ile yapmayıp,üstüne
üstlük o yöredeki bileşenlerine de yanıltarak yöreyi
terk ediyor.Ama bu arada teknik gezi ile harcaması gereken zamanı
gidip,mücadele edilen şirketi ziyaret edip,balık yiyerek
geçiriyor.Eh siz olsaydınız ne yapardınız?Sanırım bizlerin
yaptığını yapıp,yaşananları yaşayanlar olarak yazıya
döküp,Genel Merkez Yönetimine duyurmak.İşte biz de aynen
böyle yaptık arkadaşlar..
Ancak esas festival bundan sonra başladı …. Olayı duyurduğumuz
Genel Merkez Yönetimimiz, siz misiniz bunları yazan diyerek,
Bartın'a gelen ve bizim şikayet ettiğimiz Genel Merkez
yöneticilerinin de içinde olduğu bir yönetim kurulu
toplantısı kararı ile "Bartın İKK temsilcisi olarak beni yalan
söylediğim gerekçesi ile görevden aldı,"ve benimle
birlikte bu olayı birebir yaşayan ve yazdığım yazının altına imza
atan arkadaşlarımı da disipline verdiler.Ve tüm bu
süreçte TMMOB Genel Merkez Yönetimi tüm
çabalarımıza rağmen bizleri hiç ama hiç
dinlemeden,kendimizi savunma fırsatı bile vermeden bu
süreci başlattı. Sonuçta hepimiz odalarımızın disiplin
kurullarını yaptığı incelemeler sonucunda aklandık, ancak buna
rağmen bizlerden özür dilenmedi.…
Gelelim olayın 2. Etabına.. Aklanmadan sonra sıra yeni İKK
sekreteri seçimine geldi. Tabii en doğal tepki olarak arkadaşlarım
beni tekrar İKK Sekreterliğine seçtiler.Bu sefer TMMOB Yönetim
Kurulu benim İKK Sekreterliğimi şartlarımın uymadığı gerekçesi
ile kabul etmedi.Oysa 2 Kere İKK Sekreterliği görevini yapmıştım ve
iki dönemde de aynı şartları taşımama rağmen Genel Merkez
Yönetimi tarafından kabul görmüştüm de ,3.
Seçimde ne olmuştu anlayamamıştık!..
Sonuçta 3. kere İKK Sekreterliğine seçildim ama Genel merkez
Yönetimi bu sefer yine bizlerin şikayet ettiği
Yöneticilerin de bulunduğu bir Yönetim Kurulu Toplantısı kararı
ile sorunu kökünden halletti ve 1996 yılında kurulan ve o yıldan
beri de her türlü mücadelenin birebir içinde olan
TMMOB Bartın İKK'yı fesh etti.O günden
beri de Bartın'da TMMOB İKK yok,kurulamadı...
Evet Arkadaşlar!..Hikayemiz kısaca bu…
Suçlananların hakim olduğu bir platformda, savunma hakkımızı bile
savunamadan ve disiplin kurullarından aklanarak
çıkmamıza rağmen, yine suçladıklarımızın da
içinde bulunduğu bir toplantıda alınan karar ile ortadan
kaldırıldık anlıyacağınız. Ama sözünü ettiğimiz
bu bir kısım TMMOB Yöneticisi yanıldılar…TMMOB İKK
kapatılınca bizlerin de seslerini kesebileceklerini sandılar..
Sesimiz hiç ama hiç kesilmedi.,Hatta tüm haksızlığa
uğrayanlar gibi sesimizi duyurmak için her yola başvurduk.Sesimizi
TMMOB Yönetimine duyuramayınca sesimizi kamuoyuna duyuran
İvme Dergisindeki arkadaşlarla yolumuz TMMOB yönetiminin
antidemokratik uygulamaları noktasında kesişti bir yerlerde..Ve sağ olsun
arkadaşlar , TMMOB Yönetiminin yapmadığını yapıp, bizlere
kulak verdiler, bizleri dinlediler ve hatta Bartın'a kadar
gelerek sesimizin duyulmasını sağlayan İVME
Dergisinin "Bartın İKK "sayısını hazırlayarak bu
olayı TMMOB tarihine not etmemizi sağladılar.O nedenle buradan
İvme Dergisindeki arkadaşlara , ben ve tüm
Bartın'lı Mühendisler adına teşekkürü
bir borç biliyorum.
Evet, artık biz Bartın'lı Mühendisler Bartın
Çevre Meclisi adı altında aynı yolda, TMMOB İKK
olmadan mücadelemize devam ediyoruz arkadaşlar.
Çünkü bizler hepimiz mesleki etiğe sahip,onurlu ve
dürüst duruşları ile yıllardır Bartın'da her
türlü hak arama mücadelesinin içinde olmuş ve o
nedenle de halk tarafından kabul görmüş
mühendisleriz.TMMOB İKK olsa da olmasa da, biz bundan önce
olduğu gibi,bundan sonra da tüm mesleki bilgi ve birikimlerimiz
ile haklı ve doğru olan tüm mücadelelerin içinde olmaya
devam edeceğiz.
Ancak bu olayda işin en acı tarafı ne biliyor musunuz ? Bizler,
Bartın'lı mühendisler yıllardır örgütlü
mücadelenin en büyük güç olduğunu biliyor ve her
yerde bunu söylüyor, bunu savunuyorduk.
Bizler için Örgütlü mücadele etmek,
içtiğimiz su, yediğimiz ekmek gibiydi. Yıllardır bizlere nasıl
öğretildi ise, şimdi de hemen hepsi mühendis olan
çocuklarımıza biz de bu doğruyu öğretmiştik.
Gün gelmiş alanlara örgütümüzle birlikte
koşmuş,gün gelmiş omuz omuza
yürümüştük.Hep birlikte sevinmiş,hep birlikte
üzülmüştük.
Eskiden belki de çok eskiden,çok uzun yıllar önce
işkence hanelerde birbirimize dayanmış, 12 eylülün tüm
acılarını birlikte yaşamış,birlikte yaralanmış,birlikte incinmiş ama
umudumuzu hiç ama hiç tüketmemiştik…
Bir çok arkadaşımızı bu zorlu yolda kaybetmiştik..Ama yine
, tüm bu süreçte bu kadar darbeye,bu kadar işkenceye
rağmen ayakta kalabilmiştik..Neden mi?Çünkü
içimizdeki umudu hiç ama hiç
tüketmemiştik.
12 eylül tezgahları bile tükettirememişti bize,
içimizdeki umutları.İşte o nedenle ayakta kalabildik ve hala
bu salonda isek eğer, o umut hala tükenmediği içindir.
Bir gün bir şeylerin daha iyi olacağına inanmak,daha iyi bir
Dünya olacağını hayal etmek ve bu Dünyayı kurmak için
yılmadan,usanmadan çabalayabilmek için UMUT gerek
hepimize.Ama ne yazık ki sizlere burada,bu gün anlattığımız
bu hikaye umutlarımızı tükettirdi bizlere.İçimizde bir
şeyler öyle bir kırıldı ki,anlatmak mümkün değil..
Örgüt denince şöyle bir durup düşünür
olduk artık.. İnanıp,güvenemiyoruz dost bildiklerimize
çünkü...Geçmişte inandığımız bütün
sözlerin,birlikte çıktığımız bütün
çetin kavgaların yapmacık olduğunu
gördük yaşadığımız bu olayla.Ve yine bu olayla
gördük ki,yıllardır örgüt olarak
tanıdığımız,demokrasi lafını ağzından bırakmayan
TMMOB Yönetimi,
"göstermelik,içi boşaltılmış,işlevsiz ve yalnızca
kontrolü elinde tutanların niyet ve beklentilerine uygun
çalıştırılan bir yermiş.Gördük ki, yıllardır adını
her platformda dillendirdiğimiz,adına mücadele ettiğimiz
örgütün yönetimi demokrasi kelimesinin
D'sini bile etmekten uzak,itiraz edenin ,kendini savunmak isteyenin
susturulduğu bir yermiş meğer..
Geçtiğimiz Genel Kurulda bu olayı dile getirmeye
çalışsak da konuşturulmadığımız için sizlere
duyuramadık arkadaşlar…Ancak bu meselenin yine halı altına
süpürülmemesi,örgüt içinde
duyulup,tartışılması inancı ile bu gün buradayız ve
sizlere anlatıyoruz..
Sonuç olarak ; bizler Bartın'lı Mühendis
arkadaşlarım ve ben ,her zaman onurlu,namuslu ve dürüst bir
yaşam sürdük ve bu yüzden de
Bartın'lılar bizlere her zaman inandı ve güvendi.Bartın
halkının bizlere olan bu inancı dolayısı ile girdiğimiz tüm
mücadelelerde başarılı olduk ve olmaya devam edeceğiz.Yaşamımız
boyunca elde ettiğimiz bu başarı ve güveni bizlere TMMOB
İKK değil, kendi namuslu ve onurlu duruşumuz sağladı
..Ancak sizlere anlattığım bu olayda çok
açık görüldüğü gibi,bir kısım Genel
Merkez Yöneticisi bizlere leke çalmaya
çalışarak,onurumuzla oynayarak kendi yaptıkları
hatayı, bizler üzerinden temizlemeye kalktılar.Ama haksız yapılan
karalamaların kiri ne yazık ki yapanlara da sıçrar.Aynen de
öyle oldu ve bu kir bize bu çamuru atanların üzerine
yapıştı ve 2 yıldır bu kir onları da ,bizleri de rahatsız
etmekte..Bu nedenle bu işin temizlenmeye ihtiyacı var,bu da ancak ve ancak
bizlere bu çamuru atan bir kısım Genel Merkez
Yöneticisinin özeleştiri vermesi ve bizlerden
özür dilemesi ile temizlenebilir.
O nedenle bizlere bu çamuru atan yöneticilerin
burada,tüm Genel Kurul önünde bu olayın
özeleştirisini vermeleri gerekmektedir.Ben, kendim ve tüm
arkadaşlarım adına bu özür talebini her
zaman,her platformda yineleyeceğim.Çünkü
hiçbir hatamız yok iken suçlandık,disiplin
kurullarında aklanarak suçsuzluğumuz kanıtlandı,ancak buna rağmen
üzerimize atılan suçlama inatla halen
sürdürülmekte.Böyle bir tavır hiçbir demokrasi
anlayışına sığmaz ve kabul edilemez.
O nedenle Genel Kurul önünde bizleri suçlayıp,kendi
üstlerindeki şaibeyi kaldırmaya çalışan bir
kısım Genel Merkez Yöneticisine buradan sesleniyorum:
Özeleştiri vermek ve özür dilemek bir erdemdir
!..Bizleri asılsız yere suçladınız,bizlerin karşısında hem
hakim hem savcı oldunuz, bizlerin onuru ile oynadınız.O nedenle
bizlerden,Bartın'lı Mühendislerden özür dilemek
zorundasınız.Sizler bu özeleştiriyi vermeyip,özür
dilemezseniz eğer,sizlerin sürdürdüğü bu hata
yüzünden yıllardır her platformda "demokrasi ve insanlık
onuru mücadelesi veren" TMMOB
örgütlülüğü zarar görecektir..
Saygılarımla..
Bartın Eski İKK Sekreteri Ayşe Sevtap Uzun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder