24 Haziran 2010 Perşembe

Kooperatiflere Hükümet Kıskacı

Kooperatiflere Hükümet
Kıskacı

 Türkiye'de 7,5 milyon ortaklı, doğrudan 100
bin kişinin çalıştığı kooperatifleri yeni bir tehlike
bekliyor.

Kooperatifçilik Haftası, Meclis'ten çıkan bir
"sürpriz"le karşılanıyor. Hükümet, siyaset
tansiyonunun yüksek olduğu bir zamanda Kooperatifçilik
Yasası'nı değiştirdi. Neden ve nasıl değişti? Tarım yazarı Ali Ekber
Yıldırım, Meclis'ten geçirilen ve dikkatlerden kaçan yasa
değişikliğiyle kooperatiflerin hükümetin denetimine
açıldığını yazdı.

 

KOOPERATİFLER HÜKÜMETİN DENETİMİNE
GİRİYOR

Yıldırım şöyle diyor: "Türkiye'de 7.5 milyon
ortaklı 72 bin kooperatif var. Kooperatiflerin doğrudan yarattığı
istihdam 100 bin kişinin üzerinde. Tarımda da kooperatifçilik
çok yaygın. Tarım kredi, tarım satış, köy kalkınma,
hayvancılık, sulama ve daha bir çok alanda kooperatifler var.
Rakamlara ve yaygınlığına bakıldığında kooperatifçiliğin ne
kadar geliştiği, örgütlenmede ne denli ilerlediğimiz
söylenebilir. Fakat gerçek durum böyle değil. En azından
kooperatiflerin büyük bölümü sorunlarına karşı
yeterince duyarlı değil.

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 3 Haziran
2010'da 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nda önemli
değişiklikler yapıldı. Bir çok kooperatif yöneticisinin
bundan haberi bile olmadı. Haberi olanlar ise, fazla bir şey yapamadı.

 

Yapılan değişikliklerden birisi, yapı kooperatiflerinin Sanayi
Bakanlığı'ndan alınarak Bayındırlık Bakanlığı'na
bağlanması oldu. Asıl önemli değişiklik ise,
kooperatifçiliğin özünü oluşturan özerk ve
demokratik yapının ortadan kaldırılarak kooperatiflerin siyasal
iktidarın denetimine sokulması oldu. Öyle bir değişiklik ki, ilgili
bakanlığa (siyasal iktidara) denetim adı altında kooperatif
yöneticilerini yargı kararı olmadan görevden alma yetkisi bile
verildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yasa değişikliğini onayladı.
Resmi Gazete'de 13 Haziran'da yayınlanarak
yürürlüğe girdi."

 

"ÖZERK KOOPERATİFÇİLİK ARTIK
YAPILAMAZ"

Tarımdunyasi.net sitesi yazarı Yıldırım yeni değişikliği
şöyle anlatıyor: Kooperatifleri siyaset kurumuna bağlayan yasa
maddesi şöyle: İlgili bakanlık; kooperatiflerin, kooperatif
birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli
Kooperatifler Birliği'nin işlem ve hesaplarını ve varlıklarını
müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine veya denetim için
görevlendirilecek olan personele denetlettirebilir.

 

Kontrolörlerin seçilme ve çalışma usul ve esasları
ile görev ve yetkileri tüzükle tespit olunur.

Birinci fıkradaki teşekküller, denetim sonuçlarına
göre ilgili bakanlıkça verilecek talimata uymak zorundadırlar.
Yapılan denetimler sonucunda, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin,
kooperatif merkez birliklerinin, Türkiye Milli Kooperatifler
Birliği'nin ve bunların iştiraklerinin yönetim kurulu
üyeleri ile üst düzey yöneticilerinin, hukuka
açıkça aykırı eylem ve işlemlerinin tespit edilmesi
durumunda, ilgili Bakanlık, kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate
alınarak gecikmesinde sakınca görülen hallerde ileride telafisi
güç veya imkansız zararlara yol açılmasının
engellenmesi amacıyla bu kişilerin görevlerine tedbiren son verebilir.
Bu durumda ilgili Bakanlık, bir yıl içerisinde olağanüstü
genel kurul toplantısının yapılması için gerekli tedbirleri
alır.

Kooperatifler ve üst kuruluşlarına kredi veren kamu kurum ve
kuruluşları ile belediyeler ve ilgili bakanlıklar; verilen kredilerin
açılış gayesine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını,
plan ve projesine uygunluğu, teknik özellikleri ve kalite
açısından denetleyebilirler."

 

Bu madde ile demokratik ve özerk kooperatifçiliğin
yapılması mümkün değil. Konut yapı kooperatiflerinde yaşanan
sorunlara devlet denetimi getiriliyor gibi sunulan bu madde, aslında
kooperatif yönetimlerinin de ele geçirilmesini amaçlıyor.
Siyasi iktidar her alanda olduğu gibi kooperatifçilikte de aykırı
ses ve eylem istemiyor.

 

Yapılan yasa değişikliğinin sakıncalarını birkaç duyarlı
kooperatifçi dile getirdi. Konuyu gündemde tutmaya
çalıştı. O kooperatifçilerden biri olan Türkiye Milli
Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer Niksarlı, yapılan değişikliğin
uluslararası kooperatifçilik standartları ve ilkeleri ile
bağdaşmadığını ve Uluslar arası Çalışma Örgütü
(İLO)'nün 193 sayılı Hükümetlere Tavsiye Kararına da
aykırı olduğunu söylüyor.

 

Türkiye kooperatifçiliğini uluslararası arenada da temsil
eden Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı
Cafer Yüksel ise, kooperatifçiliğin teknik bilgi gerektiren bir
hizmet olduğunu belirterek, denetim konusunda kooperatifçilik
üst kuruluş temsilcilerinin de yer alacağı bağımsız bir
düzenleme ve denetleme kurumunun oluşturulmasını istiyor.

 

Denetim konusunun bu kadar basite alınmasını "onarılması
mümkün olmayan hukuki sonuçlar doğurabilir" diye
yorumlayan Cafer Yüksel'in görüşü özetle
şöyle: "Kooperatifler, ülkemizde demokrasinin en güzel
ve en doğru yaşandığı demokratik örgütlerdir. İyi
çalışmayan ve usulsüzlük yapan yöneticilerin ortaklar
tarafında her zaman azledilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi
mümkündür. Bu yetki varken ve kooperatif ortaklarına ait iken
ilgili bakanlığın herhangi bir personelinin bu yetkilerle donatılması
hukuki açıdan doğru değildir. Çünkü; bir kişinin
suçlu olup olmadığına ancak mahkemeler karar verebilir.
Suçun cezası da mahkemelerce takdir edilebilir. Bu görevden alma
olduğu gibi başka bir ceza da olabilir.

 

Koperatifçilerin siyasi kıskaçtan kurtulması için
son bir umut var. Muhalefet partileri yasanın iptali için Anayasa
Mahkemesi'ne giderse ve mahkeme bu maddeyi iptal ederse kooperatifler
siyasi kıskaçtan kurtulabilir."

 

KOOPERATİFÇİLİK HAFTASI'NI NASIL
KUTLAYACAKLAR?

Kooperatifler birbirlerine meslek, sanat, toplumsal çıkar
bağları olan grupların kendi aralarında kurdukları kuruluşlar. Temel
amaç kâr değil, işbirliği ve dayanışma. "Sosyal bir
oluşum" olarak da ifade edilen kooperatifçilik ilk olarak 21
Aralık 1844 tarihinde İngiltere'de kuruldu.

 

Osmanlı topraklarında Mithat Paşa tarafından "Memleket
Sandığı" adı ile 1863 yılında kuruldu. Bu sandıklarda
çiftçilerin ürettiği mallar satılır, elde edilen para o
çiftçinin sermayesi olarak sandığa yatırılırdı.

 

 

Kaynak: ETHA

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder