Kot Kumlama İşçileri
Anlatıyor
Şahin Oral, iki akrabasını silikozis
hastalığından kaybetmiş. Kendisi ve amcasının oğlu da hasta. Mehmet
Bekir Başak ve kardeşi gibi. Her iki kot kumlama işçisinden
birinin silikozis hastası, hastaların çoğunun sigortasız
olduğunu anlatıyorlar. Hastalara maluliyet aylığı bağlanması
talebiyle, çocuklarının geleceği için Ankara'dalar.
Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi'nin sağlık ve sosyal
güvenlik hakları için başlattığı eyleme katılan
işçiler ve aileleri, hasta arkadaşlarına maluliyet aylığı
bağlanması talebiyle Ankara'da.
Her iki kot kumlama işçisinden birinin silikozis hastası olduğunu
belirtiyor, Erzurum'dan beklenen grubun, yeni bir kayıp nedeniyle
gelemediğini anlatıyorlar. Silikozis hastalığı bu kez de 23 yaşındaki
Adem Abay'ın yaşamına mal oluyor.
Kot işçilerinin hemen hepsinin hikâyesi göçle
başlıyor. Büyük şehirde çalışmaya başlayan biri,
köylüsü olan işsiz gençlere haber veriyor. Silikozis
hastalığından ölenler, Ankara'da eyleme katılan ve hemen hepsi hasta
olan işçilerin köylüsü, yakını, amcasının ya da
teyzesinin oğlu...
Bingöl Karlıova'dan İstanbul'a göçen Şahin Oral 2000-2004
yılları arasında kot kumlama işinde çalışmış.
"Hayvancılık yapıyorduk. PKK davası oldu. Herkes hayvanlarını
satıp İstanbul'a geldi. Biri bu işe girince bizi de çağırdı. 12
yaşındaydım" diye başlıyor konuşmasına.
"Akrabamız Erhan ölünce işi bıraktık. Askerde verem
tedavisi görmeye başlamıştı. Askerlik Şubesi bizi de
çağırdığında film çekildi hasta olduğumuzu anladık"
diyen Oral, amcasının oğlu Ruhat Yıldırak'ı da geçen yıl 24
yaşındayken kaybettiklerini anlatıyor.
Amcasının oğlu Oktay Oral da silikozis hastası. 1999-2004 arasında
çalışmış. "Depoya elekle kum doldurup kompresörle
tazyikli bir şekilde basıyorduk. Tozdan göz gözü
görmüyordu" diye anlatıyor. Saatte 100, ayda 100 bin pantolon
beyazlattıklarını belirtiyor.
"Bu bir felaket"
39 yaşındaki Mehmet Bekir Başak 1997-2007 arasında çalışmış.
2004'ten itibaren sigortalı olduğu için malul aylığı alıyor.
"Dava açıp kazanan ilk kişiyim. Heyetten rapor aldım,
Yedikule'den. İşyeri hakkında açtığım dava sürüyor.
Kıdem tazminatı davasını kazandım" diyor.
"Kardeşim Mehmet Sehil Başak da hasta. Çalışanların
yüzde 98'i sigortasız. Onların talepleri için geldim"
diyen Başak, maluliyet haklarının verilmesi gerektiğini savunuyor.
"Bu insanlar öldükten sonra çocukları ne olacak?
Güvencesi olmayınca sokaklara düşecek. Yedi çocuğum var.
Okutamıyorum. Bu bir felaket. Sağlık Bakanı sekiz, dokuz bin insandan
bahsetti. Filistin'e mi nereye yardım ediyorsanız edin ama önce kendi
halkınızın maluliyet haklarını verin."
"Büyük tekstil firmaları hükümete baskı
yapıyor"
Kot Kumlama İşçileriyle Dayanışma Komitesi'nden Engin Bodur,
Ankara eyleminde hasta işçilere meslek hastalığı kapsamında
maluliyetleri oranında maaş bağlanması konusunu
gündemleştirdiklerinden bahsediyor.
"Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı bir sürü
söz verdi. Sadece Sağlık Bakanlığı kot kumlamayı yasakladı. Bir
de silikozis hastalarına ücretsiz muayene kararı çıktı.
Tamamen göstermelik. Üstelik tedavisi yok bu hastalığın"
diyen Bodur, büyük tekstil firmalarının hükümete baskı
yaptıklarını belirtiyor.
"Üstü örtülmeye çalışılıyor bu olayın.
Bildiğiniz tüm markalar bu işin içinde. O yüzden herkesi
çok dikkatli olmaya çağırıyorum."
Kaynak: BİANET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder