3 Kasım 2010 Çarşamba

Perspektif: Eleştirilmeyen Her Yanlış Meşrulaşır

Perspektif: Eleştirilmeyen
Her Yanlış Meşrulaşır

ELEŞTİRİLMEYEN HER YANLIŞ
MEŞRULAŞIR

Eleştirmeyip yanlışların meşrulaşmasına izin vermek değil, eleştirip
düzeltmenin devrimci görev olduğunu unutmamalıyız.

Eleştirmemek, "anlamak lazım, anlayışlı olmak lazım" bakış
açısının devam eden bir şeklidir.

Bu bakış açısı yaşamda çok sık ve çok
çeşitli biçimlerde karşımıza çıkar:
"Basit bir hata diye düşündüm"
"Sıradan bir yanlış"
"Her zaman da eleştirilmez ki, biraz kendi haline bırakmak
lazım"
"Zamanla anlar"
"Zamanla değişir"...

Yanlışları istediğiniz kadar NORMAL göstermeye çalışın,
bunun özü özeti aslında LİBERALİZMDİR.
Yani ideolojik mücadeleye cesaret edemeyen, ideolojik mücadeleye
gücü yetmeyen, ve dolayısıyla burjuva ideolojisinin
meşrulaşmasına izin veren birisinizdir.

Cesaretsiz, güçsüz, ve aslında inançsız.
Evet inançsız.

İnançsızdır, çünkü yaşama devrimci ideoloji
yerine burjuva ideolojisinin girmesine izin verir. Çünkü
burjuva ideolojisinin "doğru" olduğunu düşünür.
Normal görür, bu yüzden "hata" diye görür
ideolojik yanlışları.

İnançsızdır çünkü devrimci ideolojide aslolanın
çelişkinin yenileştirici ve çözücü
gücü olduğu gerçeğine inanmaz; bunun doğru olmadığını
düşünür. Bu yüzden çelişkinin üzerine gidip
çözmek yerine, düzenin çözmesine izin verir. />
Oysa karmaşık hiçbir şey yoktur bu konuda.

ÇELİŞKİ ÇÖZER.
EĞER BİR SORUN VARSA,
EĞER BİR YANLIŞ VARSA,
BU MUTLAKA ÇÖZÜLMELİDİR VE BİZ İSTESEK DE, İSTEMESEK DE
HAYAT ÇÖZER; YA DEVRİMDEN YANA ÇÖZER YA
DÜZENDEN!
ÇELİŞKİ çözülmeden HAYAT devam edemez. Taraflardan
birisi ölmek zorundadır. Ya düzen ya devrim. Birisi ölecek
yok olacak ki, çelişki çözülsün.
"Zamanla değişir... olur böyle şeyler, normaldir..." ve
daha bir çok değişik şekilde karşımıza çıkan NORMAL
GÖRME hali esas olarak ÇÜRÜMEDİR. Bu
çürümeye izin vermemek için aslolan devrimci
eleştiridir.
Yanlışları, bir kez "normal" görmeye başlarsanız
sorgulama çıkar devreden ve yanlışı yapanla aynı derecede
yanlıştan sorumlu oluruz.

Eleştiri liberalizmi engeller.
Eleştiri burjuva ideolojisinin saflarımıza sızmasının en
güçlü barikatıdır.
Eleştiri güçtür.
Eleştiri inançtır.

Eleştirilmeyen her yanlış, istediğiniz kadar süslü laflarla,
"insanlık halleri"yle gizlemeye çalışın, işin esası
çürümedir, işin esası saflarımıza burjuva iedolojisini
taşıma çabasıdır. Buna izin vermemenin tek yoludur eleştiri. />

Eleştiride cesaretsizliğin bir diğer en yaygın
görüntüsü ise dolaylı anlatım
–"ima"– olarak çıkar karşımıza.
Denir ki; "Anlaması lazımdı artık, dolaylı yoldan o kadar
anlattım, o kadar laf söyledim bu konuda..."
Veya başka bazı görüntülerde karşımıza çıkan
KORKAK eleştiridir. Bundan bir şey çıkmaz. Sizin eleştirdiğinizi
sandığınız kişi, sizinle birlikte başlar eleştirmeye; hatta sizden
daha keskin bir şekilde bile eleştirebilir. Neden? Çünkü
sizin cüretsiz tavrınızdan güç almıştır.
Bir kez normal görmeye başlarsanız, sorgulama çıkar devreden
ve yanlışı yapanla aynı derecede yanlıştan sorumlu oluruz. YANİ YAPAN
KADAR SUÇLUSUNUZDUR, YAPAN KADAR SORUMLUSUNUZDUR YANLIŞTAN.

Bu nedenle;

hayata aykırı, devrime aykırı davranışları eleştirmekte tereddüt
etmemeliyiz.
Hayatı yalanlayan, devrimi yalanlayan burjuva ideolojisinin saflarımıza
sızmasına izin vermemeliyiz.
Eleştirmeyip yanlışların meşrulaşmasına izin vermek değil, eleştirip
düzeltmenin devrimci görev olduğunu, doğal olanın eleştirmek
olduğunu bilmeli ve, tereddüt etmeden hayatın HER ALANINDA
uygulamalıyız.
Uygulamamızın doğuracağı çatışmalardan çekinmemeliyiz.

Uygularsak ne mi olur?
En fazla üslubunuz veya niyetiniz sorgulunabilir, burada da bir eksik
varsa hayat düzeltir, bu konuda da hayata ve mücadeleye
güvenmeliyiz.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder