TEKEL İşçileri, 18
Aralık'ta Ankara'da Olacak

 

Tek
Gıda-İş Sendikası önünde 63 gündür direnen TEKEL
işçileri, Taksim Meydanı'na yaptıkları 8'inci
yürüyüşte sendika bürokrasisine karşı birleşik
mücadele çağırdı.

 

İSTANBUL- Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen TEKEL
işçileri "4-C'ye, taşeronlaşmaya, güvencesiz
çalışmaya karşı birleşelim" ve "Gün gelecek devran
dönecek AKP halka hesap verecek" yazılı pankartlar açtı.
Yazar Bilgesu Erenus ve sanatçı Mehmet Ekici'nin katıldığı
eylemde işçiler, "Kahrolsun sendika ağaları", "TEKEL
işçisi hesap soracak", "Her yer TEKEL her yer
direniş", "TEKEL yürüyor kavga büyüyor"
sloganları eşliğinde meşalelerle Taksim Meydanı'na
yürüdü. Spor-Sen, Halk Cephesi, İşçi Gazetesi,
Mücadele Birliği, Alınteri, Kaldıraç, BDSP, direnişçi
Shapphire işçileri, DİK, İvme, Devrimci Duruş ve Direniş
Ritimleri üyeleri de işçilerin yürüyüşüne
katılarak destek verdi.

 

TEKEL işçilerinin İstiklal Caddesi'ndeki
yürüyüşü sırasında Grup Emeğe Ezgi "TEKEL
işçisi yalnız değildir" yazılı pankartla
karşıladı,dinleti verdi. TEKEL işçisinin yazdığı şiiri
besteleyerek söyledi.

 

SAMİMİYETLERİ DİRENİŞ KARŞISINDAKİ TAVIRLARI
OLACAK

İşçilerin Taksim Meydanı'nda toplanmasının ardından
İstanbul Cevizli TEKEL işçisi Metin Arslan, TEKEL
işçilerinin sendikaya yönelik yaptığı eleştirinin sendika
düşmanlığı gibi yansıtılmasının doğru olmadığını ifade
etti. Üyesi oldukları Tek Gıda-İş Sendikası yönetiminin
işçiler yerine 4-C'den yana tavır aldığını ifade eden
Arslan, "Bugünkü sendikal yapılar içinde çok
sayıda kokuşmuş ve çürümüş kişi ve yönetim
mevcuttur. Kamuoyuna da yansıdığı gibi şeffaf, demokratik ve temiz
sendika somut bir taleptir. Sendikaları savunmak için sendika
bürokrasisine karşı mücadele etmek gerekir" dedi.

 

Sendika ve siyasi partilere giderek birleşik mücadele
çağrısında bulunduklarını dile getiren Metin Arslan, ancak
'Çadırların yerinin doğru olmadığı' yanıtını
aldıklarını aktardı. Çadırların yerini belirleyenin sendikanın
tutumu olduğunu kaydeden Arslan, çadırların başka yerde olması
gerektiğini söyleyenlerin elini taşın altına koymadığını
söyledi. "Bu kurumlar ve siyasetler sendika bürokrasisine
yamanmaya mı çalışıyorlar?" diye soran Arslan, "4-C ve
güvencesiz çalıştırılmaya karşı mücadele ettiklerini
söyleyenlerin samimiyetinin ölçüsü bizim
direnişimizin karşısındaki tavırları olacaktır. İşçi
sınıfını satan, yalnızlaştıran bu kurum ve siyasetler birgün
tarih karşısında hesap vereceklerdir" şeklinde konuştu.

 

Birleşik mücadelenin işçi haklarının kazanılması
için elzem olduğunu vurgulayan Arslan, tüm emekçileri
sendika bürokrasisi ve sermayeye karşı birleşik mücadele
çağrısında bulundu. Önümüzdeki dönem
mücadeleyi Diyarbakır ve İstanbul merkezli sürdüreceklerini
de belirtti. Arslan, 18 Aralk günü, birinci TEKEL direnişinin
başlangıç günü Abdi İpekçi Parkı'nda
işçilere yönelik saldırının yıl dönümünde
Ankara'da olacaklarını sözlerine ekledi.

 

TEKEL İŞÇİLERİYLE BİRLİKTE KAZANDIK

BETESAN Tersanesi'nde işten atıldığı için tek başına
direnerek işe iade davasını kazanan Zeynel Kızılaslan, kazanımın
mücadele sonucu olduğunu söyledi. Kızılaslan, "Bu davayı
dişe diş mücadele ile kazandık. Sokaklarda direne direne kazandık.
TEKEL işçileri ile beraber kazandık" dedi.

 

Yazar Bilgesu Erenus da, polisin dün Genç Sen'li
öğrencilere yönelik müdahalesini kınadı. Erenus,
"Bizim duyarlılığımızın timsah gözyaşı dökenlerden
farklı olduğunu kanıtlamak zorundayız. Genel grevle oligarşiyi, egemen
sınıfı her türlü hizmetinizden öylesine yoksun bırakın ki
dünyanın kaç bucak olduğunu anlasınlar" dedi.

 

Kaynak: Etha