18 Nisan 2010 Pazar

MMO'da Seçim Süreci Tamamlandı... / TMMŞP

MMO'da Seçim Süreci
Tamamlandı... / TMMŞP

Ezber
yine bozulmadı!
 
TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nda merkez genel kurulunun
da bitmesiyle seçim süreci tamamlandı. MMO'ya üye 74
bin 831 mühendis içinde her 100 üyeyi bir delegenin temsil
ettiği genel kurul seçimleri, 779 delegenin 691'inin
katılımıyla yapıldı. 
10-11 Nisan 2010 günü yapılan genel kurul ve seçimler
sonucunda MMO yönetim, denetleme, onur kurulları ile TMMOB Yönetim
Kurulu, yüksek onur, yüksek denetleme kurulları ve TMMOB
delegeleri seçildi. Önemli tüm şubelerde zaten
seçimi kazanmış mevcut yönetim zorlanmadığı bir genel kurul
geçirirken yaklaşık dört dönemdir yani 8 yıldır Mehmet
Soğancı'nın ardından yönetim kurulu başkanlığını yapan
Emin Koramaz görevi bıraktığını açıkladı ve yerine Ali
Ekber Çakar seçildi.
Genel kurul ve seçimlerde TMMOB'deki ezber bozulmazken,
MMO'da 1994'ten bu yana yönetimde bulunan "Demokrat
Mühendisler", MMO ve TMMOB organlarının tümü
için tek liste ile seçime katılırken, bu liste dışında
oda yönetimi ve TMMOB yönetimi için yalnızca birer kişi
adaylık açıkladı. Yaklaşık 600 oy alan mevcut yönetim bir
genel kurulu daha bildik sahnelerle geçirerek kazasız bir şekilde
yoluna devam etmiş oldu.
TMMOB'nin en büyük ve en güçlü
odalarından biri durumundaki MMO'da yaklaşık 3 aydır süren
tüm seçim süreci bir ezberin tekrarı, malumun ilanı oldu.
Bu genel kurul da odaların durumunun bir özeti gibiydi. Bolca hamaset
ve demagoji arasında kaybolup giden yine ücretli ve işsiz
çalışan mühendisler oldu.
Geçtiğimiz yılın Kasım ayında yapılan Ücretli ve
İşsiz Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Kurultayı'nın
iradesinin açıktan yok sayıldığı genel kurulda, iş hamasete
gelince "TEKEL, emek, eşitlik, özgürlük"
kelimeleri havalarda uçuşurken mesele somut planda adım atmak
olunca "biz meslek örgütüyüz"'e
dönüştü. Bu hikâyeyi defalarca kürsülerden
duymaya alışkın delegeler için sadece bir Ankara gezisine
dönüşen genel kurulun sonuç bildirisi bu
"formalitenin" net bir fotoğrafı oldu. Sonuç
bildirisine sinen kesif hamasetin arasındaki çokça
duyduğumuz/okuduğumuz artık ezberden yazılan ülke ve dünya
değerlendirmeleri de TMMOB'nin mahkûm edildiği ezberin devamı
oldu. Yine üye sustu, oda beyleri konuştu. Araya girmeye
çalışan sesler de bir şekilde susturuldu veya gargaraya
getirildi.
TMMOB'de seçim sürecinde sona doğru yaklaşılırken,
birkaç oda dışında merkez genel kurullar da tamamlandı. Tüm
bu süreç Toplumcu Mühendis, Mimar&Şehir
Plancıları'nın seçimlerin öncesinde dile getirdiği
değerlendirmelerini doğrulamıştır. Seçimlerin öncesinde
liste pazarlıklarına sıkışan bir politika yapma biçimi bu
seçimlerde de meyvelerini vermiş her şey aynı tas aynı hamam
devam etmiştir. MMO Genel Kurulu kürsüsünden odanın en
üst yöneticisi, yönetim kurulu başkanı, "kâr
eden" oda anlayışını savunmuş, paranın "büyük
işler" yapmak için gerekli bir güç olduğunu (ki
biz bu büyük işleri hali hazırda görebilmiş değiliz.
ÜİMMŞP Kurultayı'nı parasızlıktan
örgütleyemediğini söyleyen bir TMMOB bu paraları ne gibi
büyük işler için harcamaktadır? Kastedilen satın alınan
"büyük" binalar olsa gerek…) söylemiş, MMO
üyesi olan Sinter patronunun onur kuruluna verilmemesi savunulmuş,
yine SMM, KOBİ gibi çıkar çevrelerine mavi boncuk
dağıtılmıştır. Tüm bunlar yapılırken de "meslek
örgütü" olmanın arkasına saklanmış, tüzük,
yönetmelik yasa gibi "siyaset" dışı argümanlarla
gerekçelendirilmiştir. Evet, TMMOB bir meslek
örgütüdür, bunu biz de her fırsatta dile getiriyoruz,
ancak bir yandan "sol" söylemlerle üyenin karşısına
çıkacaksınız, öte yandan da beğenmediğiniz bir şey olunca
"biz meslek örgütüyüz" diyeceksiniz. Bu en
hafif tabiriyle ikiyüzlülüktür. TMMOB'yi savunmak
adına onun altı oyulmakta, samimiyetsizlik üzerinden yükselen
bir siyasetle örgüt hareketsiz kılınmaktadır.
TMMOB örgütünün geleceği formalite genel kurullarda
veya demagojilerde değil ÜİMMŞP Kurultayı'nda gösterilen
fiili iradededir. "Bu kurultay anlamsızdır" diyen anlayışa
verilen yanıt bu anlamıyla çok önemlidir. Kurultay
sırasında, önce saldırganlaşan, sonra tehditlere başvurarak
kurultayı terk edenler kendi alanlarında yani bürokratik arenada bu
kurultayın iradesini yok saymaya çalışmaktadır. Bu kurultayın
ikincisinin yapılması bugünkü tabloda tehlikededir. Neredeyse
tüm merkez genel kurullarında oda beylerinin tavrı bu kurultayı
tanımamak yönünde olmuştur. Böylece kurultayı
bürokrasiye uydurmaya çalışan ve onu tüzük veya
yönetmeliklere uygun olduğunu canhıraş savunanların, bu
bürokrasiye topyekûn teslim olup kurultayın kararlarını bile
genel kurulların gündemine taşıyamayanların tüm hayal
dünyası yıkılmaktadır. Neticede bürokrasiye verilecek tek
yanıt tabanın sesi olacaktır.
"TMMOB her ne kadar muhalefetin önemli bir adresi konumunda
olsa da bundan sonra sermaye karşısında kendi konumunu net bir şekilde
savunmayan tüm örgütlenmeler gibi savrulmaya mahkûmdur.
Halihazırdaki heterojen yapısıyla bir meslek örgütü olan
TMMOB açısından durum daha hassas olarak tarif edilebilir.
Dönem daha mücadeleci ve dirayetli olanın ayakta kalacağı
çetin bir dönemdir. Ancak daha odaların seçim
süreçlerinde ilkeleri koltuğa feda edenlerin oluşturacağı
yönetimlerin gelecek için çok da iyi sinyaller verdiğini
söylemek mümkün değildir. Birçok önemli şubede
kıran kırana geçen liste pazarlıkları bize bürokratik
zihniyetin devam edeceğini haber vermektedir. Odayı değiştirmek adına
ince manevralarla yönetici adayı olanlar, odayı üyeyle birlikte
değil üye adına yönetmek üzere yola çıktığını
kabul etmektedir. Oysa asıl değişmesi gereken bu anlayıştır."
(Toplumcu Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları'nın
TMMOB'deki seçim sürecine dair
"Seçimlerde patronlara oy
yok!
" başlıklı açıklamasından...)
 
Toplumcu Mühendis, Mimar &
Şehir Plancıları

14 Nisan 2010
Kaynak: kizilbayrak.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder