Romanlar Zorunlu Göç
Yolunda
2005 yılının Haziran ayında TBMM Genel Kurulu'nda,
"Yıpranan Kent Dokularının Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak
Kullanılması Hakkındaki Kanun Tasarısı" nın yasalaşmasıyla
birlikte bu yasanın uygulandığı mahalledeki yerel halka fikirleri
sorulmadan evleri yıkılmaya başlamıştır. Özellikle Roman
mahallerini hedef alan Kentsel Dönüşüm Projeleri
"kentin çöküntü alanlarının"
düzenlenmesi amacıyla bu çöküntüyü
oluşturan insan gruplarının da kent merkezi ve/veya merkezine yakın
semtlerindeki kentsel görünüm ve dokuyu bozan insanların
uzaklaştırılmasını zorunlu kılıyor. Yıkımın
gerçekleştirileceği alanlarda genellikle TOKİ (Başbakanlık Toplu
Konut İdaresi) ile birlikte büyük bir spor kompleksi, park ya da
"surlara uygun" Osmanlı konakları kurulması isteniyor.
Belediye proje kapsamında bu bölgelerde ev sahibi olmak isteyen ve
zaten gelir seviyesi oldukça düşük olan Romanları
ise 10-15 yıl boyunca borçlandırarak yeniden ev sahibi yapma şartı
koyuyor. Roman mahalleri yıkılıp Romanlar "zorunlu
göçe" tabi tutulurken kentsel dönüşüm
projesi gelir seviyesi yüksek kişilere yeni evler, spor kompleksleri
hazırlıyor; spor kompleksi derdine binlerce Romanı da kendi
kültürlerini, tarihlerini, komşularını bırakarak yerinden
ediyor sokakta bırakıyor. Oysa kentsel yenileme, kentlerin yeniden, yeni
bir anlayışla ele alınıp fiziksel çevre kalitesini
yükseltirken yerel halkı da "zorunlu göçe" tabi
tutmadan, yerinden etmeden, tarihinden, kültüründen
uzaklaştırmadan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama
hakkı vermek zorundadır. Romanlara yönelik yasal düzenleme ve
uygulamalar, hem Türkiye'nin Anayasasına hem de Türkiye'nin
altında imzası bulunduğu, Uluslararası İnsan hakları
Sözleşmelerinin, başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, AİHS, BM
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşme,
Avrupa Sosyal Şartı'na Kişisel ve siyasal Haklara İlişkin Sözleşme
gibi çok sayıda düzenlemeye de aykırıdır. Türkiye'
nin Avrupa Konseyi üyesi ve AB adayı olduğu da göz
önüne alındığında Romanlarla ilgili olarak, barınma,
ayrımcıkla mücadele, çocukların eğitimi, ekonomik iş ve
güçlerinin iyileştirilmesi gibi konularda Romanların hukuksal
ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi ile ilgili olarak ile Avrupa
Konseyi'nin aldığı çok sayıda karar da dikkate alınması ve
uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, Romanlara ilişkin sosyal yaşamdan ve çok
kültürlü yaşamdan uzak bütün öneriler
reddedilmelidir. Romanları yerinden etmeden, kendi istekleri doğrultusunda
kentsel yenileme ve rehabilitasyon projeleri yapılmalıdır.
Ulaşılabilir Yaşam Derneği - Hacer Foggo
Sayı 4 Kentsel Dönüşüm Sayfa 69
İvme Dergisi yazısıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder