TMMOB, İşçi Sınıfının
Birlik ve Dayanışma Gününde Yerini
Aldı
YÜZBİNLER 1 MAYIS I İŞÇİ BAYRAMI
OLARAK KUTLADI
1 MAYIS'IN TARİHSEL GELİŞİMİ
1 Mayıs, Uluslararası İşçi Birlik ve Dayanışma
Günüdür. Sömürü, baskı ve cinayetlere karşı
çıkan dünya işçileri, 100 yıla yaklaşan bir
süredir 1 Mayısları işçi sınıflarının uluslararası birlik
ve dayanışma günü olarak kutlamaktadırlar.
19. Yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, Batı Avrupa ve Amerika
Birleşik Devletleri'nde gelişen ye bunalımları artan kapitalizm,
varlığını sürdürebilmek amacıyla,
sömürüsünü ve kitleler üzerindeki baskısını
artırmış, işçi sınıfına cinayetlerin, tutuklamaların ve
baskıların uygulama alanı haline getirilmişti. 1 Mayıs 1886'da,
ücretlerinin düşürülmesi üzerine ve iş
gününün 8 saate indirilmesi istemleriyle genel greve giden
Amerikan işçisi, burjuvazinin şiddet eylemlerine hedef oldu.
Amerikalı sendikacı ve işçi direnişlerinin lideri Parsons ve
arkadaşları uzun süren yargılamalardan sonra burjuva yasaları ile
asılarak öldürüldüler. Bu olay tüm dünya
işçilerinin bilinçli tepkilerini ortaya çıkardı.
1889'da Paris'te toplanan Sosyalist Enternasyonal 1. Kongresi
dünya işçilerinin dayanışmasını simgeleyen bir gün
belirlenmesine ve daha sonra da bugünün 1 Mayıs olmasına karar
verdi, 1 Mayıs 1890, aynı düşünce çevresinde toplanmış
olan dünya işçilerinin büyük kutlama
gösterilerine tanık oldu. O tarihten günümüze dek,
dünya işçi sınıfı, 1 Mayıs'ları,
sömürüsüz ve barış içinde yeni bir dünya
için, kutlaya geldiler.
TÜRKİYE'DE 1 MAYIS
Emperyalist ülkelerin, sömürüsü altında
1914'de gelen Osmanlı İmparatorluğu, 1. Paylaşım Savaşıyla
dağılmış, hem örgütsel hem de ekonomik düzeyde
etkinliğini yitirmişti. Osmanlı ekonomik ve sosyal sisteminin
özelliği ve emperyalizmin etkisiyle, kapitalizm bu ülkede uzun
süre gelişememiş ve ekonomik sistem dış ekonomilere bağımlı
olarak gelişmişti. Bu somut durumun etkisiyle, işçi sınıfı
nitelik ve nicelik olarak varlığını ortaya koyamamış, yalnızca
göreli olarak sanayinin yoğunlaştığı İstanbul ve çevresinde
belirli bir etkinliğe kavuşmuştu. Bu nedenle Türkiye'de ilk 1
Mayıs, 1921 yılında İstanbul işçilerinin örgütlerinin
çağrısına uymalarıyla, İstanbul'da Anadolu'da ve
emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesinin içinde bulunan
cephelerde kutlandı. Cumhuriyet sonrasında da işçiler 1
Mayıs'ı kutladılar. Ancak, bu kutlamalar olaysız geçmedi ve
1925 yılında çıkarılan bir kanunla 1 Mayıs "Bahar ve
Çiçek Bayramı" olarak kabul edildi. Aynı yıl
çıkarılan "Takrir-i Sükın "yasasıyla da tüm
işçi örgütleri ve eylemleri yasaklandı. Böylece,
toplumdaki egemen sınıfların sömürü ve baskılarının daha
rahat sürebileceği bir ortam oluşturuluyordu. Bu tarihten sonra 1
Mayıs Uluslararası İşçi Birlik ve Dayanışma Günü,
kitlesel olarak kutlanamadı ancak 1 Mayıs'ın işçi bayramı
niteliğinin yasal olarak da kabul edilmesi yolunda ki istemler ise, kendini
hemen hemen her dönemde duyurdu. 1950'lerden başlayarak,
hızlanan kapitalistleşme süreci ve 1961 yılında demokratik haklarda
sağlanan gelişim, niteliği değişen ve sayısı artan işçi
sınıfımızın, sendikal haklarına kavuşmasında bir aşama oluşturdu.
1967 yılında DİSK'in kurulmasıyla, Türkiye işçi
Sınıfı, TÜRK-İŞ'in sendikacılık anlayış ve
uygulamasından kurtularak, işçi sınıfının gerçek
çıkarlarını savunan sendikacılığa ulaştı. 1960 sonrasında,
Türkiye burjuvazisinin içine düştüğü
bunalımı, 12 Mart faşist rejimi ile geçiştirmeye
çalışması, her ne kadar, işçi sınıfı üzerinde bir
baskı ve
terör dönemi açtıysa da, Türkiye işçi
sınıfı bu uygulamalardan daha bilinçli ve güçlü
çıktı.
DİSK VE TÜRK-İŞ'İN 1MAYIS'A
YAKLAŞIMLARI
Bugün TÜRK-İŞ, 274 ve 275 sayılı yasaların kabul
yıldönümü olan 24 Temmuz'u "İşçi
Bayramı" olarak kabul ediyor. Oysa ki, DİSK bu yasaların
anti-demokratik hükümleri içerdiğini belirterek,
bugünün "bayram" olarak kabul edilmesine karşı
çıkıyor.Kaldı ki 1 Mayıs'ın tüm dünya
işçilerinin birlik ve dayanışma günü olarak kutlanması
geleneğine karşı çıkmanın, farklı dünya
görüşlerinin sahiplerince ortaya konabileceği de açık.
TÜRK-İŞ, sınıf uzlaşmacılığı anlayışına dayanan ve
burjuvazinin çıkarları doğrultusunda
sürdürdüğü sendikacılığının gereklerini yerine
getiriyor.
TEKNİK ELEMANLAR VE 1MAYIS
Grevli, toplu sözleşmeli sendikal haklarına kavuşmak amacıyla ve
kendi sorunlarından kaynaklanarak, anti emperyalist ve anti-faşist
mücadele veren teknik elemanlar için 1 Mayıs'ın
önemi büyüktür. Kapitalist ekonomiler içinde
gün geçtikçe işçi snıfına yaklaşan teknik
elemanlar, tüm emekçi tabakaların hak ve çıkarlarını
savunan işçi sınıfının yanında yer alıyorlar. 1 Mayıs
Uluslararası İşçi Birlik ve Dayanışma Günü, onlar
içinde işçi sınıfıyla birlik ve dayanışma günü
olarak kutlanması gereken bir gün haline geliyor.
1MAYIS 1976
Yarım yüzyıllık bir aradan sonra, 1 Mayıs'ın kutlanması,
1976 da DİSK'in önderliğinde gerçekleştirildi. TMMOB, bu
güne Odalarıyla birlikte katıldı, 1 Mayıs 1976'nın
Türkiye İşçi Sınıfı ve demokratik güçler
açısından öneminin değişik açılardan irdelenmesi
gerekiyor. Bir kere, 1 Mayıs 1976 Türkiye işçi sınıfının 20
yıllık nitel ve nicel gelişimini tüm açıklığı ile ortaya
çıkardı. Barıştan yana,özgürlükten yana ve
sömürüye karşı verilen mücadelede işçi
sınıfının işlevi ve gücü bir kez daha vurgulandı. İkinci
olarak demokratik
kuruluşların, işçi sınıfıyla olan dayanışması somutlandı. 1
Mayıs 1976'da DİSK'in önderliğinde ve ülkemizdeki
tüm demokratik
kuruluşların katılımıyla İstanbul Taksim Alanında, yüz binler,
işçi sınıfımızın ve demokratik kuruluşlarımızın talepleri
doğrultusunda "tek yürek, tek bilek" olarak toplandılar. Bu
günde faşizm ve emperyalizm lanetlendi, barışa özlem dile
getirildi, demokratik istekler haykırıldı. Uluslararası İşçi
Birlik ve Dayanışma Günü, işçi sınıfının devrimci
bilinç ve olgunluğuna yaraşır biçimde kutlandı. Ancak
Türkiye burjuvazisi ve onun yardakçıları, 1 Mayıs
1976'dan rahatsız oldular, 1 Mayıs öncesi ve sonrasında
işçiler ve öğrenciler
katledildiler. TRT ve burjuva basını olaya gereken önemi vermedi.
Kısacası, 1 Mayıs 1976'da burjuvazinin olanca saldırılarına,
cinayetlerine ve engellemelerine karşın, Türkiye işçi
sınıfı ve demokratik güçler, faşizme ve emperyalizme karşı
mücadelenin, özgürlüğe ve barışa olan tutkunun
görkemli bir örneğini sergilediler.
TMMOB Birlik Haberleri
Sayı 39
14 Mayıs 1976
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder