30 Nisan 2010 Cuma

Spor Emekçileri Sendikası'ndan 1 Mayıs açıklaması

Spor Emekçileri
Sendikası'ndan 1 Mayıs açıklaması

Eski
futbolcu Metin Kurt'un öncülüğüyle kurulan Spor
Emekçileri Sendikası (Spor-Sen), 1 Mayıs ile ilgili bir basın
açıklaması yapmış. Sendikanın sloganlarının da sıralandığı
"1 Mayıs Alanımızı Geri Aldık" başlıklı açıklama
şöyle:

src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJlKFncuFbwBAucDjdMiC_Vn44uhdnpmz4T6BaIssqeMRQq3nPM_uil7xSFs7vDpIYPM5iQ51nCm_sBH2lNaP4xI5VgkBUh3dfikGFYxr3jgHvf1m815BklxGkQibZcI99MyIhnKiAXoo/s320/spor-sen_logo_150x150.jpg"
/>

Spor Emekçileri Sendikası'nın (Spor-Sen)
örgütlenme çalışmalarını
sürdürdüğümüz 2009 1 Mayıs'ı öncesinde
yayınladığımız açıklamada şöyle seslenmiştik:
"Günümüzde de 1 Mayıs sömürenlerle
sömürülenlerin bir hesaplaşma günüdür. Ne
yazık ki bu hesaplaşmada demokratik anlamda tarafsız olması gereken
İstanbul Valisi taraf olmaktadır. Vali'nin birkaç yıldır
sürdürdüğü bu anti-demokratik tutumunun altında
kuşkusuz egemen güçlerin baskısı yatmaktadır. Vali
gerekçe olarak, Taksim meydanının işçi sınıfına
yetmeyeceğini göstermektedir. Oysa ki, 1976'da DİSK'in
öncülüğünde yığınsal olarak Taksim'de kutlanan
1 Mayıs'ta yüz binler vardı. Ayrıca DİSK Başkanı Kemal
Türkler, 1977'de Taksim Alanı'nı "1 Mayıs
Alanı" ilan etti. Her türlü baskı ve zorbalığa karşın,
dayağı, gazı aşmak ve Taksim'e ulaşmak için verilen
mücadelelerin ve ödenen bedellerin sonucunda 2009'da 1 Mayıs
tatil hakkı elde edilmiştir. Şimdi, sıra gasp edilen Taksim "1
Mayıs Alanı"na gelmiştir."

1 Mayıs 2009 kutlamalarında, işçi ve
emekçilerin Taksim 1 Mayıs Alanı kararlılığı varolan iktidarı
geri adım atmaya zorlamış ve 1 Mayıs Alanı işçi ve
emekçilere açılmıştır. Kuşkusuz yapılacak 1 Mayıs
kutlamaları işçi ve emekçilerin coşku ve kararlılığını
bir kez daha gösterecektir. Alanın açılmış olmasını sınıf
mücadelesinin bir kazanımı olarak değerlendirirken, bu kazanımı
işçi sınıfının örgütlenmesinde bir sıçramaya
dönüştürebilmeliyiz.

1 Mayıs 2010, tarihe işçi sınıfının hak
mücadelesinde yeniden ayağa kalktığı bir yıl olarak
geçmelidir. İşçi sınıfı bilimi bize,
sömürünün olduğu bütün alanların sınıf
bilinciyle donatılıp, sermayeye karşı bu alanlarda mücadele
verilmeden özlediğimiz savaşsız, sömürüsüz
eşitlik ve özgürlük günlerine ulaşamayacağımızı
öğretmiştir. Bu öğreti doğrultusunda bugüne değin
işçi sınıfı adına yeterince mücadele verilmeyen sporda da
emek mücadelesi, Spor Emekçileri Sendikası'nın (Spor-Sen)
kuruluşuyla yeni bir sürece girmiştir. Şimdi geçmişte
yeterince değerlendirilmeyen, adeta egemenlere bırakılan yeniden
üretim sürecindeki alanların (sanat, kültür, spor)
işçi sınıfının bilinciyle donatılması görevi
önümüzde durmaktadır.

Spor Emekçileri Sendikası (Spor-Sen) temel
amacını şu şekilde açıklamıştır; "Emeğin en yüce
değer olduğu ilkesinden hareketle; spor emekçilerinin haklarının
güvencesini, spora ve sporcuya özgün koşulların bilimsel
yöntemlerle değerlendirildiği bir Spor İş Yasası'nın
çıkarılmasında görür. Bunun için kurumlaşmış
spor yapılarında çalışan emekçilerin ekonomik, demokratik
ve sosyal haklarını savunmak, geliştirmek ve güvence altına almak
doğrultusunda, Spor İş Yasası'nın çıkartılmasının
sağlanması hedefiyle, uluslararası işçi sınıfının bir
parçası olarak tüm gücüyle mücadele etmeyi TEMEL
AMAÇ ilan eder."

İşçi sınıfı, hak ve özgürlükler
savaşımını spor arenalarında da vermek istiyorsa, öncelikle bu
alanı içten kavramalıdır. Bunun yolu spordaki sonuçları
tartışmaktan, yorumlamaktan değil, sporu ve sporun toplumsal
rolünü sorgulamaktan geçmektedir. Bugün sporda da emek
mücadelesi vermek, geçmişten daha da önemli hale
gelmiştir. İşçi sınıfının mücadelesi en geniş anlamda bir
haklar mücadelesi, insanca var olma mücadelesidir. Şimdi yeni ve
başka bir dünyanın adına, bu alana gecikmeden gerekli önem ve
ilgiyi yükseltmek, örgütlü mücadeleyi hayata
geçirmek zamanıdır. Artık sözünü ettiğimiz temel
amaç ve ilkeler doğrultusunda sessizliğimizi bozmalı, ayağa
kalkmalı tüm alanlarda olduğu gibi sporda da göreve
başlanmalıdır.

Spor Emekçileri Sendikası (Spor-Sen) bu ilkeler
doğrultusunda işçi
sınıfının spordaki sesi ve
sözü
 olacaktır.

Bütün ülkelerin işçileri
birleşiniz!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın sınıf dayanışması!
Sporda da barış, dostluk, dayanışma…
Çocuklar oynamalı!
Sporda küfür ve şiddete hayır!
Sporda şike ve dopinge hayır!
Sporda mafya ve kumara hayır!
Spor-iş yasası hemen şimdi…
Sporda şovenizme ve ırkçılığa hayır!
Dinde yobazlık neyse sporda fanatiklik odur!
Spor emekçisi sendikanda örgütlen!
Spor emekçisi örgütüyle güçlü!
Spordaki karanlıklar aydınlatılsın…
Sporda emek sömürüsüne son!
Spor emekçisi gladyatör değil özgürlük
savaşçısıdır!
Spor emekçisine anayasal güvence…
Önce eğitim sonra yarışma…
Sporda sağlıklı yarışma özgürce tartışma…

Kaynak:
haberveriyorum.net,(http://www.turnusol.biz)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder