"Zaman Gerçeğin Dostudur"
- Tariş İşçileriyle Röportaj
Kapitalizmin krizinin
faturasını emekçilere çıkarılmaya devam ediliyor. Daha
önceki birçok örnekten sonra "saldırı
noktası" şimdi de Tariş.
22 Ocak 1980'de arama bahanesiyle polisin
panzerlerle kapıları kırıp, işçilere kurşun yağdırarak
Tariş'e girmeye çalışmasına karşı işçilerin direnişi
gerçekleşmişti. Tariş direnişi başta emekçi mahalleleri
olmak üzere, İzmir'e yayılarak Ege Üniversitesi
öğrencilerinin de desteğiyle günlerce sürdü.
İşçi sınıfı tarihine bu büyük direnişi yazan Tariş
işçileri bugün haklarını almak için yine
direniyorlar.
panzerlerle kapıları kırıp, işçilere kurşun yağdırarak
Tariş'e girmeye çalışmasına karşı işçilerin direnişi
gerçekleşmişti. Tariş direnişi başta emekçi mahalleleri
olmak üzere, İzmir'e yayılarak Ege Üniversitesi
öğrencilerinin de desteğiyle günlerce sürdü.
İşçi sınıfı tarihine bu büyük direnişi yazan Tariş
işçileri bugün haklarını almak için yine
direniyorlar.
Yaklaşık bir yıl önce hiçbir
işçinin işten çıkarılmayacağını açıklayarak
üretime ara veren Tariş İplik ve Dokuma Fabrikası'yla ilgili Tariş
Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği tarafından 1 Mart 2010 tarihi itibariyle
"tedbiren tasfiye" kararı alındığı duyuruldu. 560
işçi işsiz kaldı. 2009 yılının ilk altı ayında kısa
çalışma ödeneği alarak, ikinci altı ayında ise işsizlik
sigortasından yararlanarak geçinmeye çalışan
işçilerin fabrikanın tekrar açılmasına yönelik
umutları da böylece ortadan kalktı.
işçinin işten çıkarılmayacağını açıklayarak
üretime ara veren Tariş İplik ve Dokuma Fabrikası'yla ilgili Tariş
Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği tarafından 1 Mart 2010 tarihi itibariyle
"tedbiren tasfiye" kararı alındığı duyuruldu. 560
işçi işsiz kaldı. 2009 yılının ilk altı ayında kısa
çalışma ödeneği alarak, ikinci altı ayında ise işsizlik
sigortasından yararlanarak geçinmeye çalışan
işçilerin fabrikanın tekrar açılmasına yönelik
umutları da böylece ortadan kalktı.
İşçiler 1 Mart tarihinden itibaren
Tariş Genel Müdürlüğü önünde eylem yapma
kararı aldılar. 40 günü aşkın süredir devam eden eylemleri
sırasında müdürlükle yapılan görüşmelerden de
bir türlü sonuç çıkmadı. Makinaların da satışa
çıkmasıyla işe dönme umutları bir hayli azalan
işçiler en azından kıdem ve ihbar tazminatlarını alabilmek
için direnişe devam ediyorlar. Bir yandan sabah 10:00 akşam 17:00
arası Tariş Genel Müdürlüğü önünde oturma
eylemine devam ederken bir yandan da yönetimle görüşmeye
çalışan işçiler, sürekli oyalanarak yıldırılmaya
çalışılıyor. Hatta genel müdürlük penceresine bir
video kamera konularak oradaki işçilerin video
görüntüleri alınmaya başlandı. Bu yıldırma
politikalarına karşın TEKEL tecrübesinden ağzı yanarak
işçilerin politikleşmesinden korkan ve işçilere
"marjinal" grupları aralarına almamalarını
öğütleyen sarı sendikacı anlayış mücadelenin dar bir
alanda kalmasına neden oluyor. Bütün bunlara ek olarak kırk
günü aşkın süredir direnişte olan Tariş işçileri
demokratik kitle örgütleri ve siyasi yapılardan yeterli desteği
de görmediklerini düşünüyorlar.
Tariş Genel Müdürlüğü önünde eylem yapma
kararı aldılar. 40 günü aşkın süredir devam eden eylemleri
sırasında müdürlükle yapılan görüşmelerden de
bir türlü sonuç çıkmadı. Makinaların da satışa
çıkmasıyla işe dönme umutları bir hayli azalan
işçiler en azından kıdem ve ihbar tazminatlarını alabilmek
için direnişe devam ediyorlar. Bir yandan sabah 10:00 akşam 17:00
arası Tariş Genel Müdürlüğü önünde oturma
eylemine devam ederken bir yandan da yönetimle görüşmeye
çalışan işçiler, sürekli oyalanarak yıldırılmaya
çalışılıyor. Hatta genel müdürlük penceresine bir
video kamera konularak oradaki işçilerin video
görüntüleri alınmaya başlandı. Bu yıldırma
politikalarına karşın TEKEL tecrübesinden ağzı yanarak
işçilerin politikleşmesinden korkan ve işçilere
"marjinal" grupları aralarına almamalarını
öğütleyen sarı sendikacı anlayış mücadelenin dar bir
alanda kalmasına neden oluyor. Bütün bunlara ek olarak kırk
günü aşkın süredir direnişte olan Tariş işçileri
demokratik kitle örgütleri ve siyasi yapılardan yeterli desteği
de görmediklerini düşünüyorlar.
Artı İvme Dergisi
olarak Tariş işçilerinin direnişine destek vermek ve son durumu
öğrenmek için 9 Nisan 2010 tarihinde yanlarındaydık.
Direnişe ilişkin yaptığımız röportajımızı yazının devamında
okuyabilirsiniz.
olarak Tariş işçilerinin direnişine destek vermek ve son durumu
öğrenmek için 9 Nisan 2010 tarihinde yanlarındaydık.
Direnişe ilişkin yaptığımız röportajımızı yazının devamında
okuyabilirsiniz.
İvme Dergisi: İlk olarak ne kadar
zamandır direniyorsunuz?
zamandır direniyorsunuz?
İsmim Fatih Okutan. 15 senedir Tariş
İplik Fabrikası'nda çalışıyordum. 1 Mart 2010 itibariyle 560
arkadaşım gibi benim de iş akdim feshedildi. Bugün 40.
günümüz. 40 gündür direniyoruz. Henüz bir
sonuca ulaşmış değiliz. Mücadelemiz bu süreçte devam
ediyor. 40 günde herhangi bir şey elde edemedik. Şimdiden sonra
çare olarak mücadele şekillerini değiştirmeyi
düşünüyoruz, değiştireceğiz.
İplik Fabrikası'nda çalışıyordum. 1 Mart 2010 itibariyle 560
arkadaşım gibi benim de iş akdim feshedildi. Bugün 40.
günümüz. 40 gündür direniyoruz. Henüz bir
sonuca ulaşmış değiliz. Mücadelemiz bu süreçte devam
ediyor. 40 günde herhangi bir şey elde edemedik. Şimdiden sonra
çare olarak mücadele şekillerini değiştirmeyi
düşünüyoruz, değiştireceğiz.
İvme Dergisi: Bu süreç
boyunca neler yaşadınız?
boyunca neler yaşadınız?
Süreç boyunca çeşitli
kitle örgütleri, Tekelci arkadaşlarımız, bu işe duyarlı
arkadaşlarımızın ziyaretleriyle geçti. Onların destekleriyle
onlarla birlikte olarak geçti. Bir grup arkadaşımız Ankara'ya gidip
geldi Tekelci arkadaşlara destek vermek amaçlı. Aynı zamanda da
kendi mağduriyetimizi orada meydanda haykırmak üzere oraya gidip
geldik. İki defa yürüyüş yaptık. Birincisi Cumhuriyet
Meydanı'na mektup atmak üzere milletvekilerine, ikincisinde Konak
Meydanı'na kadar yürüdük, İzmir halkına sesimizi duyurmaya
çağırdık, daha doğrusu TC kamuoyuna tüm duyarlı insanlara
sesimizi duyurmaya çalıştık. Çünkü Tariş gibi
tarihi değeri olan bir kurum bugün satılıyor, bugün peşkeş
çekilmek isteniyor, bugün elden gidiyor. Atalarımızın,
dedelerimizin alınteriyle emeğiyle yaptığı bir kurum burası.
Atatürk zamanına dayanıyor. Üreticilerimizi tefeecilerden
sömürücülerden tekelcilerden kurtarmak üzere
yapılmış bir kurum bu. Maalesef bu kurum üç tane insanın evet
demesiyle satılıyor yani. Bunu halka anlatmakta da güçlük
çekiyoruz göz göre göre satılıyor yani. Bu yetkiyi
kimden nasıl aldılar bizim de aklımız mantığımız ermiyor. Yani bu iş
gibi geçmişe dönüp baktığmızda Sümerbank gibi,
Tüpraş gibi, Tekel gibi, Türk Telekom gibi, Et Balık Kurumları
gibi sıra Tariş'e gelmiş. Tariş'te de devam ediyor. Onun
mücadelesini veriyoruz şu anda. Ama gördüğünüz
gibi çok gerginiz. Geleceğimizde ne tür sıkıntılar oluşacak
belli değil. Bu insanların hepsi aile olarak perişan olmuş durumda.
Çocuklarını annesine babasına bırakmışlar. Eşleriyle ayrılar
40 gündür. Herkes ayrı geldik. Burada çoğumuz çevre
il ve ilçelerden geldik buraya. Yatacak, kalacak yerimiz yok fazla
sadece kendi arkadaş grupları içerisinde kalıp yatıp geliyoruz.
Böyle bir süreç olarak devam ediyoruz bu mücadeleye.
Sonuna kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz. Tabi emek
mücadelesi nereye kadar, nasıl olur, ne yapılır zaman
gerçeğin dostudur gösterecek bize.
kitle örgütleri, Tekelci arkadaşlarımız, bu işe duyarlı
arkadaşlarımızın ziyaretleriyle geçti. Onların destekleriyle
onlarla birlikte olarak geçti. Bir grup arkadaşımız Ankara'ya gidip
geldi Tekelci arkadaşlara destek vermek amaçlı. Aynı zamanda da
kendi mağduriyetimizi orada meydanda haykırmak üzere oraya gidip
geldik. İki defa yürüyüş yaptık. Birincisi Cumhuriyet
Meydanı'na mektup atmak üzere milletvekilerine, ikincisinde Konak
Meydanı'na kadar yürüdük, İzmir halkına sesimizi duyurmaya
çağırdık, daha doğrusu TC kamuoyuna tüm duyarlı insanlara
sesimizi duyurmaya çalıştık. Çünkü Tariş gibi
tarihi değeri olan bir kurum bugün satılıyor, bugün peşkeş
çekilmek isteniyor, bugün elden gidiyor. Atalarımızın,
dedelerimizin alınteriyle emeğiyle yaptığı bir kurum burası.
Atatürk zamanına dayanıyor. Üreticilerimizi tefeecilerden
sömürücülerden tekelcilerden kurtarmak üzere
yapılmış bir kurum bu. Maalesef bu kurum üç tane insanın evet
demesiyle satılıyor yani. Bunu halka anlatmakta da güçlük
çekiyoruz göz göre göre satılıyor yani. Bu yetkiyi
kimden nasıl aldılar bizim de aklımız mantığımız ermiyor. Yani bu iş
gibi geçmişe dönüp baktığmızda Sümerbank gibi,
Tüpraş gibi, Tekel gibi, Türk Telekom gibi, Et Balık Kurumları
gibi sıra Tariş'e gelmiş. Tariş'te de devam ediyor. Onun
mücadelesini veriyoruz şu anda. Ama gördüğünüz
gibi çok gerginiz. Geleceğimizde ne tür sıkıntılar oluşacak
belli değil. Bu insanların hepsi aile olarak perişan olmuş durumda.
Çocuklarını annesine babasına bırakmışlar. Eşleriyle ayrılar
40 gündür. Herkes ayrı geldik. Burada çoğumuz çevre
il ve ilçelerden geldik buraya. Yatacak, kalacak yerimiz yok fazla
sadece kendi arkadaş grupları içerisinde kalıp yatıp geliyoruz.
Böyle bir süreç olarak devam ediyoruz bu mücadeleye.
Sonuna kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz. Tabi emek
mücadelesi nereye kadar, nasıl olur, ne yapılır zaman
gerçeğin dostudur gösterecek bize.
İvme Dergisi: Peki direnişteki
amacınız nedir?
amacınız nedir?
Amacımız öncelikle bu kurumun
satılmaması yönünde, çiftçilerimizin bu feryadı
duyup bizimle birlikte hareket etmesini istiyoruz. Çünkü
çiftçilerimizin de tarlaları şu anda ipotek altında. Yani bu
Tariş iplik fabrikası satılıyor ise yarın o insan pamuğunu nasıl
değerlendirecek, nerede değerlendirecek, hangi yandaşın eline
düşecek belli değil. Onun da topyekün bir mücadelesini
vermek istiyoruz ama bugüne kadar çiftçilerden yeterli bir
desteği aldığımızı söyleyemem.
satılmaması yönünde, çiftçilerimizin bu feryadı
duyup bizimle birlikte hareket etmesini istiyoruz. Çünkü
çiftçilerimizin de tarlaları şu anda ipotek altında. Yani bu
Tariş iplik fabrikası satılıyor ise yarın o insan pamuğunu nasıl
değerlendirecek, nerede değerlendirecek, hangi yandaşın eline
düşecek belli değil. Onun da topyekün bir mücadelesini
vermek istiyoruz ama bugüne kadar çiftçilerden yeterli bir
desteği aldığımızı söyleyemem.
İvme Dergisi: Kaç kişi
işten çıkarıldı fabrikada?
işten çıkarıldı fabrikada?
560 kişi. Bizim bölüm olarak,
iplik fabrikası olarak. Tabi bu süreç Tariş'in tüm
bölümlerinde cereyan ediyor. Pamuk yağ kombinasında da aynı
durum söz konusu.
iplik fabrikası olarak. Tabi bu süreç Tariş'in tüm
bölümlerinde cereyan ediyor. Pamuk yağ kombinasında da aynı
durum söz konusu.
İvme Dergisi: Orada da başladı mı
işten çıkarmalar?
işten çıkarmalar?
Evet başladı. Onlarda da değişik
öneriler sundular. Bir yıldır bu insanlar kısa çalışma
ödeneği alıyordu. Kısa çalışma ödeneğine Başbakan
dedi ki "Bu ödeneği alıp işçi çıkartanlarla
hesaplaşacağım". Maalesef bugüne kadar ne bir hesap
gördü, ne bir hesap sordu hükümet olarak. Yani bizim şu
sorunlarımıza gerekli duyarlılığı göstermedi bugüne kadar.
Kaldı ki, ikinci altı ayımız bizim kendi hakkımız olan işsizlik
fonundan karşılanmak üzere bize verildi. Demokratik kitle
örgütlerini de bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz,
çünkü İzmir demokrat bir şehir. İzmir'den bizler
için sürekli zincir oluşturmasını istiyoruz.
öneriler sundular. Bir yıldır bu insanlar kısa çalışma
ödeneği alıyordu. Kısa çalışma ödeneğine Başbakan
dedi ki "Bu ödeneği alıp işçi çıkartanlarla
hesaplaşacağım". Maalesef bugüne kadar ne bir hesap
gördü, ne bir hesap sordu hükümet olarak. Yani bizim şu
sorunlarımıza gerekli duyarlılığı göstermedi bugüne kadar.
Kaldı ki, ikinci altı ayımız bizim kendi hakkımız olan işsizlik
fonundan karşılanmak üzere bize verildi. Demokratik kitle
örgütlerini de bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz,
çünkü İzmir demokrat bir şehir. İzmir'den bizler
için sürekli zincir oluşturmasını istiyoruz.
İvme Dergisi: Yeterince destek var
mı?
mı?
Hayır gelmiyor, sadece ziyaret bazında.
15-20 dakika, yarım saat, 1 saat. Yani bir zincir oluşturup da burada
topyekün olalım birlikte olalım gibi bir şey içerisinde
değiller şu anda. Yani bizim istediğimiz seviyede değiller.
15-20 dakika, yarım saat, 1 saat. Yani bir zincir oluşturup da burada
topyekün olalım birlikte olalım gibi bir şey içerisinde
değiller şu anda. Yani bizim istediğimiz seviyede değiller.
İvme Dergisi: Sendikanızın tavrı
nasıl destek anlamında?
nasıl destek anlamında?
Şu anda tabi sonuçta
işçiyiz, tabi ki sendikamızın öncülüğünde
yapıyoruz bunu. Bu işler belli bir örgüt disiplininde olacağı
için sendikanın belli kararları çerçevesinde
yürütüyoruz. Bireysel olarak zaten yürütmenin bir
yarar getirmeyeceği düşüncesindeyim.
işçiyiz, tabi ki sendikamızın öncülüğünde
yapıyoruz bunu. Bu işler belli bir örgüt disiplininde olacağı
için sendikanın belli kararları çerçevesinde
yürütüyoruz. Bireysel olarak zaten yürütmenin bir
yarar getirmeyeceği düşüncesindeyim.
İvme Dergisi: Maddi destek
sağlıyor mu?
sağlıyor mu?
Maddi destek sadece 40 güne kadar
kendi sendikamız 125000 TL'lik bir destekte bulundu bize. İşçilere
dağıtıldı. Belediye bu konuda bize 150000 TL'lik yol yardımı adı
altında bir destek sağladı. Başka da bir destek yok. Sağdan soldan
duyarlı örgütler öğlenleyin yemek ihtiyacımızı
görüyorlar, başka bir şey yok. Burada çay dağıtan
ÖDP'li arkadaşlarımız 40 gündür bizi yalnız
bırakmıyorlar, kendilerine sizin kanalınızla teşekkür ediyorum.
Yardımcı oluyorlar, sağolsunlar.
kendi sendikamız 125000 TL'lik bir destekte bulundu bize. İşçilere
dağıtıldı. Belediye bu konuda bize 150000 TL'lik yol yardımı adı
altında bir destek sağladı. Başka da bir destek yok. Sağdan soldan
duyarlı örgütler öğlenleyin yemek ihtiyacımızı
görüyorlar, başka bir şey yok. Burada çay dağıtan
ÖDP'li arkadaşlarımız 40 gündür bizi yalnız
bırakmıyorlar, kendilerine sizin kanalınızla teşekkür ediyorum.
Yardımcı oluyorlar, sağolsunlar.
İvme Dergisi: Sendika
yöneticilerinden sizinle bekleyen var mı, her gün sizin gibi
direnişte olan?
yöneticilerinden sizinle bekleyen var mı, her gün sizin gibi
direnişte olan?
Tabi, sendika yöneticilerimiz bizimle
birlikte bekliyor. Sabah 9 akşam 5 şu anki ama Salı gününden
sonra işverenin tavrı bizi değişik uygulamalara, değişik eylem
biçimlerine, değişik yöntemlere itecek.
birlikte bekliyor. Sabah 9 akşam 5 şu anki ama Salı gününden
sonra işverenin tavrı bizi değişik uygulamalara, değişik eylem
biçimlerine, değişik yöntemlere itecek.
İvme Dergisi: Bugün bir şeyler
oldu herhalde, ne oldu bugün?
oldu herhalde, ne oldu bugün?
Bugün işveren makine satışlarıyla
ilgili bize bir yol haritasını vereceğini söyledi ama maalesef
yukarı her çıkıp inişimizde bir umutsuzluk bir gerginlik hasıl
oluyor. Yani bugün arkadaşlar, bugün saat kaçta geldiniz
sizler bilmiyorum da, herkeste bir sessizlik vardı, bir umut adına vardı
ama umutlarımızı salı gününe taşımak adına mı, yoksa
bizlerin gerginliğini almak adına mı yoksa bizleri oyalamak adına mı bir
şeyler oluyor bunu da anlamış değiliz. Sonuçta salı
günü de biz buradayız, 40 gündür burada olan insan
sonuçta 3 gün de 4 gün de burada olur salı günü
de buraya geleceğiz. Eğer istediğimiz sonuçları alamazsak
çok farklı düşünceler içerisine gireceğiz
ilgili bize bir yol haritasını vereceğini söyledi ama maalesef
yukarı her çıkıp inişimizde bir umutsuzluk bir gerginlik hasıl
oluyor. Yani bugün arkadaşlar, bugün saat kaçta geldiniz
sizler bilmiyorum da, herkeste bir sessizlik vardı, bir umut adına vardı
ama umutlarımızı salı gününe taşımak adına mı, yoksa
bizlerin gerginliğini almak adına mı yoksa bizleri oyalamak adına mı bir
şeyler oluyor bunu da anlamış değiliz. Sonuçta salı
günü de biz buradayız, 40 gündür burada olan insan
sonuçta 3 gün de 4 gün de burada olur salı günü
de buraya geleceğiz. Eğer istediğimiz sonuçları alamazsak
çok farklı düşünceler içerisine gireceğiz
İvme Dergisi: Direnişinizi tüm
işten atılan işçiler destekliyor mu sizin fabrikanızda?
işten atılan işçiler destekliyor mu sizin fabrikanızda?
Kendi grubumuz içerisinde mi?
Maalesef o konuda üzülerek söylüyorum destek vermeyen
arkadaşlarımız var, farklı beklentiler içerisinde olanlar var,
hukuksal yolu deneyenler var, beklentileri olanlar var. Bu kurum satılıyor
gözlerinin içine baka baka. Hala bu işyeri belki açılır
da iş bulurum diye beklenti içerisinde olanlar var. İşverenin
insanları böyle şey yapmak için ne diyeyim oraya kamera
yerleştirmişler görüyorsunuz. Orada insanları belli kategoride
değerlendirmeye çalışıyorlar herhalde, yıldırmaya
çalışıyorlar, çeşitli alttan alttan vaatler vermeye
çalışıyorlar. Halbuki her arkadaşımın çıkış
kağıtları cebinde, bunun başka anlamı yok. Herkesinki 1 Mart tarihli.
"Kıdem ve tazminatlarınız verilir." diyor. Verilir diyor, bu
sürece ben getirmediysem bu kağıdı da elime siz tutuşturduysanız
burada görüyorsunuz "1 Mart 2010 tarihiyle iş akdiniz
feshedilmiştir tüm yasal haklarınız ihbar ve kıdem tazminatlarınız
ödenmek suretiyle" diyor gördüğünüz gibi.
Bunlar bizim genel müdürümüz ve finansman
müdürlerimiz. İplik dokuma fabrikamızın.
Maalesef o konuda üzülerek söylüyorum destek vermeyen
arkadaşlarımız var, farklı beklentiler içerisinde olanlar var,
hukuksal yolu deneyenler var, beklentileri olanlar var. Bu kurum satılıyor
gözlerinin içine baka baka. Hala bu işyeri belki açılır
da iş bulurum diye beklenti içerisinde olanlar var. İşverenin
insanları böyle şey yapmak için ne diyeyim oraya kamera
yerleştirmişler görüyorsunuz. Orada insanları belli kategoride
değerlendirmeye çalışıyorlar herhalde, yıldırmaya
çalışıyorlar, çeşitli alttan alttan vaatler vermeye
çalışıyorlar. Halbuki her arkadaşımın çıkış
kağıtları cebinde, bunun başka anlamı yok. Herkesinki 1 Mart tarihli.
"Kıdem ve tazminatlarınız verilir." diyor. Verilir diyor, bu
sürece ben getirmediysem bu kağıdı da elime siz tutuşturduysanız
burada görüyorsunuz "1 Mart 2010 tarihiyle iş akdiniz
feshedilmiştir tüm yasal haklarınız ihbar ve kıdem tazminatlarınız
ödenmek suretiyle" diyor gördüğünüz gibi.
Bunlar bizim genel müdürümüz ve finansman
müdürlerimiz. İplik dokuma fabrikamızın.
İvme Dergisi: Tazminatı size vaat
mı ediyorlar?
mı ediyorlar?
Hayır efendim resmi belge bu.
İvme Dergisi: Size
ödemediler
ödemediler
Hayır ödemediler. Ödeyeceğiz
diyorlar ama 40 gündür de inandırıcılıklarını yitirdiler.
Artık görüyoruz ki herhalde bildiğimiz kadarıyla mal
kaçırmaya çalışıyorlar. Çünkü başka
kurumlara da borçları var başka bankalara. Özel bankalara
çok müthiş bir borçları olduğu söyleniyor. Burada
işçinin alacaklarıdır esas olan. Yasa da bunu emrediyor bildiğim
kadarıyla ama gel gör ki artık nerelere hangi yandaşlarına kimlere
nasıl veriyorlar bu paraları bilmiyoruz.
diyorlar ama 40 gündür de inandırıcılıklarını yitirdiler.
Artık görüyoruz ki herhalde bildiğimiz kadarıyla mal
kaçırmaya çalışıyorlar. Çünkü başka
kurumlara da borçları var başka bankalara. Özel bankalara
çok müthiş bir borçları olduğu söyleniyor. Burada
işçinin alacaklarıdır esas olan. Yasa da bunu emrediyor bildiğim
kadarıyla ama gel gör ki artık nerelere hangi yandaşlarına kimlere
nasıl veriyorlar bu paraları bilmiyoruz.
İvme Dergisi: Haklarınızı almak
için dava açtınız mı, hukuksal süreci işletiyor
musunuz?
için dava açtınız mı, hukuksal süreci işletiyor
musunuz?
Biz bu sürecin sokakta
kazanılacağına inanan arkadaşlarız. Burada onun için sokakta
mücadelemizi sürdüreceğiz. Tabi ki hukuk da bize lazımdır.
Hukuksal mücadelemiz de başlayacaktır bir yerde ama öncelikle en
büyük hukuk savaşını giriş bölümü olarak pratik
olarak burada vereceğiz, teorik olarak onu hukuk olarak değerlendireceğiz
ileriki günlerde, zamanla.
kazanılacağına inanan arkadaşlarız. Burada onun için sokakta
mücadelemizi sürdüreceğiz. Tabi ki hukuk da bize lazımdır.
Hukuksal mücadelemiz de başlayacaktır bir yerde ama öncelikle en
büyük hukuk savaşını giriş bölümü olarak pratik
olarak burada vereceğiz, teorik olarak onu hukuk olarak değerlendireceğiz
ileriki günlerde, zamanla.
İvme Dergisi: Genel olarak
özelleştirme süreciyle ilgili ne söyleyebilirsiniz?
özelleştirme süreciyle ilgili ne söyleyebilirsiniz?
Özelleştirme süreciyle ilgili
biraz önce söyledim sizlere. Ülkede var olan değerlerimiz
bizim vergilerimizle, alınterimizle, emeğimizle yapılan değerlerimiz
maalesef tek tek ne idüğü belirsiz insanlara ne şartlar altında
nasıl veriliyor kendi gözlerimizle görüyoruz. Ama gelin
görün ki burada işçi tazminatları varolan borç
içerisinde %3-3.5'a denk geliyor. Bunu bile vermeye tenezzül
etmiyorlar. Düşünebiliyor musunuz bizi hangi kategoriye
sokuyorlar? Şimdi 400 trilyon borç olduğu söyleniyor 400
trilyon içerisinde bizim işçi alacaklarının toplam bedeli
13.6 trilyon yani siz çarparsanız %3.5'a tekabül ediyor. %3.5'u
bize vermemek için 40 gündür onlar direniyor, biz de almak
için direniyoruz. Bakalım nereye kadar.
biraz önce söyledim sizlere. Ülkede var olan değerlerimiz
bizim vergilerimizle, alınterimizle, emeğimizle yapılan değerlerimiz
maalesef tek tek ne idüğü belirsiz insanlara ne şartlar altında
nasıl veriliyor kendi gözlerimizle görüyoruz. Ama gelin
görün ki burada işçi tazminatları varolan borç
içerisinde %3-3.5'a denk geliyor. Bunu bile vermeye tenezzül
etmiyorlar. Düşünebiliyor musunuz bizi hangi kategoriye
sokuyorlar? Şimdi 400 trilyon borç olduğu söyleniyor 400
trilyon içerisinde bizim işçi alacaklarının toplam bedeli
13.6 trilyon yani siz çarparsanız %3.5'a tekabül ediyor. %3.5'u
bize vermemek için 40 gündür onlar direniyor, biz de almak
için direniyoruz. Bakalım nereye kadar.
İvme Dergisi: Son olarak eklemek
istediğiniz bir şey var mı?
istediğiniz bir şey var mı?
Teşekkür ederim duyarlılığınız
için. Çalışmanızda başarılar dilerim. Bunu bir destek
olarak görüyorum röportajdan öte bize karşı
davranışlarınızı. Sağolun, varolun buraya geldiğiniz için, bizi
dinlediğiniz için.
için. Çalışmanızda başarılar dilerim. Bunu bir destek
olarak görüyorum röportajdan öte bize karşı
davranışlarınızı. Sağolun, varolun buraya geldiğiniz için, bizi
dinlediğiniz için.
İvme Dergisi: Biz teşekkür
ederiz, mücadelenizde başarılar diliyoruz.
ederiz, mücadelenizde başarılar diliyoruz.
İvme Dergisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder