2 Nisan 2010 Cuma

ÇHD Basın Açıklaması: Üniversitelerimizde ÖGB Terörü Tırmanıyor

ÇHD Basın Açıklaması:
Üniversitelerimizde ÖGB Terörü Tırmanıyor

BASINA VE
KAMUOYUNA

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü'nde
25.03.2010 günü afiş asmak isteyen   öğrenciler
Özel Güvenlik Görevlilerin (ÖGB) saldırısına uğradı.
Yaşanan ÖGB terörü, üniversitelerimizde yaşanan şiddet
ve baskının resmi yollarla nasıl tavan yaptığını gözler
önüne sermiştir.

Elindeki cop, sopa, taş, sandalye ve sair silahlarla korumakla
yükümlü oldukları öğrencilere saldıran,
birçoğunun ağır yaralanmasına neden olan üniformalı
paramiliter faşist sokak çetelerini andıran görevlilerin, bu
eylemi ne sıradan bir olay, ne de Rektörlüğün bilgisi
dışında gelişen bir terör eylemidir.

Ülkemizde sayılarının ikiyüzellibinin üzerinde olduğu
söylenen ve gittikçe de artan özel güvenlik
görevlileri sistemi, sosyal devletin tasfiye edildiğinin, korku ve
güvenlik toplumunun oluşturulduğunun belirtisidir.
Çoğunluğunu emekli ya da ihraç edilmiş asker ve emniyet
mensuplarının kurduğu şirketlerden oluşan, kurslarıyla ve sair
yarattığı sektörleriyle devasa bir pazar haline gelen,
büyük rantların döndüğü özel güvenlik
sektörünün korku toplumunu daha da derinleştirdiği gerek
varlıklarıyla gerek uygulamalarıyla gözler önüne
serilmektedir.

Özellikle 12 Eylül faşist darbesinden sonra
üniversitelerimiz, YÖK'ün de yoğun gayretleri sonucunda
tek tip insan yetiştiren fabrikalar haline getirilmeye
çalışılmış, yoğun baskı, soruşturma, okuldan uzaklaştırma,
ihraç gibi resmi saldırılar ve sivil faşist güçlerin
fiili saldırıları ile de toplumsal muhalefetin önünü
kesmeye yarayan bir araca bürünmüştür.

Üniversitelerimizde yıllardır süren YÖK'ün,
idarenin ve ÖGB'lerin saldırıları son dönemlerde
tırmanmıştır. Bilimsel araştırma ve çalışmaların yerini alan
pazar söylemi üniversite bileşenlerinin neredeyse tamamına
sirayet etmiş, Cumhurbaşkanı'nın atadığı Rektörlerin
çoğunluğunda da karşılık bulmuştur. Dünya sıralamasında
gerek bilimsel çalışma ve araştırmalar, gerek saygınlık
açısından üniversitelerimizin neden son sıralarda yer
aldığı şaşırtıcı gelmemelidir.

Üniversiteler ne sadece öğreten/öğrenen ilişkisinin
kurulduğu, ne de taşeronlara sıcak para akışının sağlanmaya
çalışıldığı yerlerdir. Bilimsel düşüncelerin,
araştırmaların ve çalışmaların, özgür bir ortam
olmadan hayat bulmasının imkanı yoktur. Bugün gücü elinde
tutup, hukuk devletiyiz iddiasında bulunanların özgürlük
ortamını tesis etmeleri asıldır. Bu ortamda yeşerecek
düşüncelerin, iktidarda bulunanların hoşlarına gitmiyor olsa
bile maddi ya da manevi şiddet yöntemleriyle bastırılmaya
çalışılması kabul edilemez.

Öğrencilere karşı girişilen bu şiddet ve terör eylemlerinin
sorumlusu kuşkusuz, öğrencilerin güvenliğinden birinci dereceden
sorumlu olan Anadolu Üniversitesi
Rektörlüğü'dür. Bizler Çağdaş
Hukukçular Derneği üyeleri olarak bu ve benzeri saldırıların,
baskı altına alma girişimlerinin karşısında, her daim
öğrencilerin yanındayız ve olmaya da devam edeceğiz. Bu
saldırının sorumlusu olanların gerekli yaptırımlara
çarptırılması için de hukuk mücadelesinin
takipçisi olacağız. Basına ve kamuoyuna saygıyla
duyurulur.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                 

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder